Afrodisias Antik Kenti

Bazı antik kentler vardır, hayranlık uyandırır. Tarihi dokusu ile insanı mest eder. Bu konuya ülkemizdeki en güzel örnek şüphesiz Efes Antik Kenti’dir. Ancak en az Efes kadar güzel, ihtişamlı, ilgi çekici olsa da, yeteri kadar ön plana çıkmayan bir antik kentimiz daha var: Afrodisias Antik Kenti.

Afrodisias Antik Kenti Nerede?

Antik Kent, Aydın’ın Karacasu ilçesine bağlı Geyre Mahallesi’nde bulunuyor. Aydın’a 95, Denizli’ye 80 ve Muğla’ya 125 kilometre uzaklıkta yer alıyor. Bağlı bulunduğu Karacasu ilçesine ise 10 kilometre uzaklıkta.

Afrodisias Antik Kenti’ne Nasıl Gidilir?

Antik kente şehir merkezlerinden toplu taşıma (bildiğim kadarıyla) bulunmuyor. Sadece yaz aylarında Karacasu ilçesinden minibüsler oluyormuş. Artık antik kentin tanınmaya başlamasıyla birlikte günübirlik turlar da düzenlenmeye başlanmış.

Şahsi araçla gelecekler için; Aydın – Denizli karayolunda ilerlerken Kuyucak ilçesinden Karacasu  yönünde sapmak gerekiyor. Tabelalar sizi antik kente kolayca ulaştıracaktır. Zaten antik kent Kuyucak – Tavas anayolu üzerinde bulunuyor.

Afrodisias Antik Kenti

Adını aşk ve güzellik tanrıçası Afrodit’ten alan, Roma’nın ilk imparatoru Augustus’un “Tüm Asya’dan kendime bu kenti seçtim” dediği Afrodisias Antik Kenti, 2017 yılında UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne alınmasıyla beraber önemini ortaya koymuş oldu. Muhteşem heykellere sahip müzesi, çok iyi korunmuş antik yapıları ile Afrodisias Antik Kenti, ülkemizdeki en önemli tarihi değerlerden biri.

Sütunlu Yol

Böylesine önemli bir antik kentin bulunuşu ise bir tesadüfe dayanıyor. Ünlü fotoğrafçı Ara Güler, bir baraj açılışı için bölgeye gelip kayboluyor, daha sonra yerel halkın yaşadığı yerde mermer sütunları fark ediyor ve olaylar gelişiyor 😊 Burada çektiği fotoğraflar ülkemizde ilgi görmeyince Amerika’ya yollanıyor, ünlü Times dergisinde yayınlanıyor. Böylece adı duyulan Afrodisias, kendisine hayatını adayan arkeolog Prof. Dr. Kenan Tevfik Erim ile de tanışmış oluyor.

Afrodisias Müzesi

Tetraphylon

Afrodisias’ın fotoğraflarında genelde kapak fotoğrafı olarak seçilen Tetraphylon (Tetra: Dört, phylon: Kapı), antik kentin anıtsal kapısı. Sadece gösteriş amaçlı yapıldığı söyleniyor. Tören zamanları toplanılarak Afrodit tapınağına buradan ulaşılıyormuş. Dört tarafında dörder sütundan oluştuğu için bu ad verilmiş.

Tetraphylon

Tetraphylon’un hemen yanında mermerden yapılma bir mezarlık bulunuyor. Bu mezarlık az önce bahsettiğim arkeolog Prof. Dr. Kenan Tevfik Erim’e ait. Ömrünün büyük bir kısmını bu antik kente adayan biri için daha güzel bir mezar yeri düşünülemezdi herhalde.

Prof. Dr. Kenan Erim’in Mezarı

Afrodit Tapınağı

Adını antik kente veren tapınak, Afrodisias kentinin en önemli eseri. On dört sütunu ayakta kalan yapı, kentin kalbinin attığı yer olarak biliniyor. Yapıldığı dönemden itibaren önemli bir idabet yeri sayılan tapınak, Paganlar tarafından hac yeri olarak kullanılmış. Hristiyanlığa geçiş sonrası ise tapınak kilise olmuş.

Afrodit Tapınağı (Arkada)

Antik Tiyatro

Bu antik tiyatronun gün yüzüne çıkarılması oldukça meşakkatli olmuş. Kazı çalışmaları başladığında Geyre Köyü evlerinin tiyatro üzerinde olduğu fark edilmiş, yeni köy inşa edilene kadar buradaki kazı çalışmaları durdurulmuş. Altı senelik gecikmenin ardından 7 bin kapasiteli antik tiyatro ortaya çıkarılmış. Kazı sırasında birçok heykel ve kabartma da bulunmuş.

Antik Tiyatro

Stadyum

Afrodisias kentindeki bu stadyum, antik dünyanın en iyi korunan stadyumu olarak kabul ediliyor. Elips planda, 262 metre uzunluğu, 59 metre genişliği olan stadyum yaklaşık 30 bin kişilik seyirci kapasitesine sahip. Elips plan, tüm izleyicilerin rahat izlenmesine olanak sağlamak için tasarlanmış. Böylesine bir stadyumun bakımsızlığı ise üzücü.

Stadyum

Şehir Havuzu

Kazılarla gün yüzüne çıkartılan 2100 yıllık dev süs havuzu araştırmacıları şaşırtıyor. Kent küçük olmasına rağmen; süs havuzu 170 metre uzunluğunda, 30 metre genişliğinde ve 1 metre derinlikte. Süs havuzunun bu kadar büyük olması, Roma döneminde şehirlerin mimari anlamda birbirleriyle yarışta olmasının sonucu olarak değerlendiriliyor.

Süs Havuzu

Bu eserler haricinde, Roma İmparatorluğunun ilk imparator hanedanı olan Julia Claudian Hanedanına adanmış olan tapınak kompleksi Sebasteion ve yarım daire şeklindeki konser salonu Odeon görülmesi gereken diğer yapılar.

Müze

Antik kente girişte yer alan müze, benim bu zamana kadar gördüğüm, beni en çok etkileyen müzelerden biri oldu. Baba Dağı yamaçlarından çıkarılan mermerlerin Afrodisiaslı heykeltıraşlar tarafından işlenmesi sonucu ortaya çıkan inanılmaz güzellikteki heykellere ev sahipliği yapan müze oldukça göz alıcı. Ören yeri ile iç içe olan müzeyi mutlaka ziyaret etmenizi öneririm 😊

Müze

Afrodisias Antik Kenti Giriş Ücreti

Antik kente giriş ücreti 20 TL. Müze Kart sahiplerine ücretsiz.

Antik kentin otoparkı bulunmuyor. Yol üstündeki kafetaryaya aracınızı park etmeniz isteniyor. Oradan da çek-çek adı verilen servisle müzeye ulaşımınız sağlanıyor. Bu mesafe oldukça kısa (yaklaşık 300 metre). Bahşiş adı altında 10 TL gibi bir ücret alınıyor. Bunu vermek istemiyorsanız bu yolu yürümenizi tavsiye ediyorum 😊

Afrodisias Antik Kenti Ziyaret Saatleri

Haftanın her günü ziyarete açık olan antik kentte ziyaret saatleri;

Yaz dönemi 08:30 – 19:00 arası

Kış dönemi 08:30 – 17:00 arası

Ufak bir uyarı: Ören yerindeki kafenin oldukça pahalı olduğu söyleniyor. Müze Kart’a indirim olsa da su gibi temel ihtiyaçlarınızı önceden temin etmenizi öneririm 😊

Gezmek Güzel Şey & Hayat Gezince Güzel

Bir Yorum Yazın

Yazar: Serdar

Küçüklüğümden beri babam sayesinde ekonomik tatiller yaptık. Büyüdükçe babamın izinden gitmeye çalışıyorum :) Bugüne kadar kendime göre çok yer gezdim ancak bunları bloga yazma fikri arkadaşların ısrarı sonucu oluştu. Gezmek güzel şey, hayat gezince güzel :)