Yeşilırmak’ın ikiye ayırdığı, eski evlerin ırmak kenarında dizildiği Orta Karadeniz şehri Amasya…Benim için gezdiğim en güzeller iller arasında kesinlikle yerini alır. Bu benim ikinci ziyaretimdi ve yine aynı güzel etkiyi bıraktı bende.
Tarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapmış Amasya’nın bizim geçmişimizde de büyük önemi bulunuyor. Osmanlı döneminde II. Murat, Fatih Sultan Mehmet, Yavuz Sultan Selim gibi şehzadelerin yetiştiği Amasya, 22 Haziran 1919’da yayınlanan genelge ile Milli Mücadelenin resmen faaliyete geçildiği il olmuştur.
Ferhat ile Şirin efsanesinin yaşandığı şehir Amasya’da gezilecek yerler listeme başlayalım artık 😊
Amasya Gezilecek Yerler
Amasya (Harşena) Kalesi: Şehir merkezinin kuzeyinde Harşena Dağı üzerine kurulu kale, sekiz savunma kademesi ve üç ana bölümden oluşan heybetli bir yapı. İlk yerleşimin MÖ 3200 yılına dayandığı tahmin edilen kale birçok medeniyete ev sahipliği yapmış. Amasya Kalesi ülkemizin en görkemli kaleleri arasında gösteriliyor (Diğerleri için tıklayın).
Amasya’yı bütün açılarından görebileceğiniz kaleye çıkmak biraz yorucu. Aracınızı park ettikten sonra biraz yürümek, sonrasında da yaklaşık 300 merdiven tırmanmak gerekiyor. Ancak bu yorgunluk muhteşem manzaraya değer. Kalenin giriş ücreti 5 TL.
Pontus Kralları Kaya Mezarları: Harşena Dağı’nın eteklerinde, kayalar oyularak yapılan kaya mezarları Pontus Krallarına ait. I. Mithridates tarafından MÖ 302 yılında kurulan Pontus’ta krallık yapmış 5 kralın mezarları bu dağda bulunuyor. Mezarların iki tanesi batıda, üç tane ise doğuda yer alıyor. Halkımız maalesef mezarlara zarar vermişler. Kaya mezarlarının yanına çıkmak için 10 TL ödemek gerekiyor. Müze Kart geçerli değil. Bence gerek yok 😊 Sadece kafeye gitmek isterseniz ücret ödemiyorsunuz.
Bu arada Harşena Dağı ve Pontus Kralları Kaya Mezarları 2015 yılında UNESCO Dünya Miras Geçici Listesi’ne dahil edilmişler.
Saat Kulesi: Hemen hemen her Anadolu şehrinde örneği rastladığımız saat kulesinin güzel örneklerinden. Ancak yapı tarihi değil. 2002 yılında orijinaline uygun olarak kesme taş, tuğla ve ahşap kullanılarak yapılmış. Şehrin Yeşilırmak kıyısındaki meşhur evlerine komşu konumda. Valilik binası, Polis Evi ve Öğretmen Evi üçgeninde kalıyor.
Şehzadeler Gezi Yolu: Şehzadeler şehri Amasya’da Yeşilırmak kıyısındaki yürüyüş yoluna verilen isim. Burada Amasya’da valilik yapmış şehzadelerin büstlerine yer verilmiş. Büstlerin birçoğu zarar görse de düşünce güzel. Yürüyüş yaparken özçekim (selfie) yapan bir şehzadeye rastlarsanız şaşırmayın. 😅
Hazeranlar Konağı: Amasya Defterdarı Hasan Talat Efendi tarafından 1865 yılında yaptırılmış. Geleneksel Osmanlı mimarisini en güzel şekilde yansıtan konakta, 19’uncu yüzyıl yaşantısını yansıtan etnografik eserler sergilenmekte. “Müze Ev” olarak kullanılan konağın giriş ücreti 10 TL. Müze Kart geçerli.
Alçak Köprü: Roma döneminde inşa edilen köprü, kesme taştan 4 kemer olarak planlanmış. Ancak Yeşilırmak suları kemerleri aşınca 19. yüzyılda bu kemerlerin üstüne yeni bir köprü yaptırılmış. Bu yüzden halk tarafından Alçak Köprü denmekteymiş. Fotoğrafa dikkatli bakılırsa kemerler gözükmüyor. 😅
Saraçhane Cami: Ziya Paşa Bulvarı’ndaki cami, 1372 yılında yaptırılmış. Eskiden çevresinde saraç (eyer takımları yapan – satan kimse) dükkanları bulunduğu için bu adı almış. Önceleri tek kubbeli, kare planlı bir yapıyken ekleme yapılarak dikdörtgene çevrilmiş. Bu yüzden minare de arada kalmış 😊
Burmalı Minare Cami: Dikdörtgen plana sahip cami 1242 yılında inşa edilmiş. Caminin ahşap olan ilk minaresi deprem ve yangınlar sonrası yok olunca 1730 yılında camiye de ismini veren burmalı şeklinde taştan yapılmış. Caminin bitişiğinde Cumudar Türbesi bulunuyor. İlhanlılar döneminden Şehzade Cumudar’ın mumyası müzeye alınana kadar burada bulunduğu için türbe adı böyle kalmış.
İkinci Bayezit Kulliyesi: Osmanlının 8. sultanı İkinci Bayezit adına oğlu Şehzade Ahmed tarafından 1485-86 yıllarında yaptırılmış. Yeşilırmak kenarında bulunuyor. Külliye içinde cami, medrese, imaret, türbe, şadırvan ve çeşme bulunmakta. Cami önündeki iki çınar ağacının külliye ile yaşıt olduğu söyleniyor.
Minyatür Amasya Müzesi: Bayezit Cami yanında, külliyenin imaret binası içindeki müze, Amasya’nın 1914 yılındaki halini yansıtıyor. Gece ve gündüz gösterimleri, akan Yeşilırmak, tren ve sabah ezanı detayıyla kesinlikle güzel düşünülmüş bir müze. Müzenin hemen yanındaki bölmelerde ebru sanatı ve Osmanlı İmparatorluğu ile ilgili eserler mevcut. Pazartesi ve Salı günleri kapalı olan müzenin giriş ücreti 5 TL.
Amasya Arkeoloji Müzesi: Birçok ildeki müzelerde farklı arkeolojik eserlere tanıklık etmişsinizdir. Ancak Amasya’daki bu müzede benim ve ziyaretçilerin oldukça ilgisi çeken bir bölüm var: Mumyalar Salonu. 14. yüzyılda yaşamış İlhanlılara ait mumyalar bu salonda sergileniyor. Bronz Fırtına Tanrısı Teşup Heykeli ve Roma dönemine ait Elmalı Taban Mozaiği görülmeden dönülmemesi gereken diğer eserler. Müzenin giriş ücreti 10 TL. Müze Kart geçerli.
Şehzadeler Müzesi: Amasya’da valilik yapmış şehzadelerin balmumu heykellerinin olduğu küçük bir müze. Alt katta Amasya’da valilik yapıp padişah olamayan; üst katta ise yine Amasya’da valilik yapıp padişah olabilen şehzadeler sergileniyor. Müzenin Pazartesi ve Salı günleri kapalı olduğunu hatırlatayım.
Halifet Gazi Türbesi: Danişmend emirlerinden Halifet Gazi’nin 13. yüzyılın başlarında yaptırıldığı tahmin edilen türbe, medrese kalıntılarının bitişiğinde inşa edilmiş. Türbenin güney cephesinde yer alan motifler ve işlemeler görülmeye değer. Bu türbenin çok yakınında Kadılar Türbesi ve Çeşmesi bulunuyor.
Sabuncuoğlu Şerefeddin Tıp ve Tarih Müzesi: Sabuncuoğlu Şerefeddin, hastalıkların tedavisinde müzik ve su sesi kullanan yaşadığı dönemin ünlü hekimi. Adını verdiği yapı ise hastaların tedavi edildiği darüşşifa. İlhanlılar döneminden kalma çok güzel bir sanat eseri. Yapı 2011 yılında müzeye çevrilmiş. O zamanlar kullanılan tıp aletleri, tedavi yöntemleri sergilenmekte. Bahçesinde çeşitli bitkiler ve hangi hastalığa iyi geldiği anlatılıyor. Giriş ücreti 5 TL. Hem müze, hem yapı görülmeye değer.
Ferhat ile Şirin Aşıklar Müzesi: Şehir merkezinin güneyinde, 3 kilometre uzaklıkta yer alan müze geçmişte yaşanan aşk hikayeleri balmumu heykellerle canlandırılmış. Ferhat ile Şirin haricinde Aslı ile Kerem, Leyla ile Mecnun ve Romeo ile Juliet gibi aşıklar için odalar tasarlanmış. İlahi Aşk Bölümü gibi yer de bulunuyor. Müzeye giriş ücreti 5 TL. Müzenin dışında Ferhat ile Şirin’in mezarlarını, dağdaki heykellerini ve rivayete göre Ferhat’ın açmış olduğu su kanalını görebilirsiniz.
Saraydüzü Kışla Binası Milli Mücadele Müzesi ve Kongre Merkezi: Milli Mücadelemizde büyük öneme sahip Amasya Genelgesi’nin duyurulduğu bina. Asıl yapı 1944 yılında yıkılmış. Genelgenin taşıdığı ruhu yaşatabilmek için binanın orijinaline uygun bir yapı tasarlanmış. Yıkılan binanın bulunduğu yerde heyelan riski olduğu için tasarlanan yapı 2007 yılında Yeşilırmak kenarına inşa edilmiş. Yapının içinde balmumu heykeller, genelgenin eski ve yeni nüshaları gibi eserler sergileniyor. Müze ücretsiz, tadilatta olduğu için gezemedik.
Taşhan: Dikdörtgen planda iki katlı şekilde inşa edilen Taşhan, 1699 yılına tarihleniyor. Günümüzde otel olarak işletiliyor.
Bedesten: II. Bayezid’in kapı ağalarından Hüseyin Ağa tarafından yaptırılan bedesten 1483 tarihli. Orijinali altı kubbeli olsa da, günümüzde dört kubbesi mevcut. Yöresel ürünlerin ve hediyelik eşyaların satıldığı bir merkez.
Bedesten ile Taşhan arasında 1489 tarihinde inşa edilmiş Kilari Süleyman Paşa Cami bulunuyor.
Büyük Ağa Medresesi: Diğer adıyla Kapıağası Medresesi. Sultan II. Bayezid’in kapı ağası Hüseyin Ağa tarafından 1488 yılında yaptırılan medresede hafız yetiştirme geleneği aralıksız olarak devam etmekte. Sekizgen planda inşa edilen yapı, mimarisiyle de göz alıcı.
Aynalı Mağara: Kral Kaya mezarlarının yol üstündeki hali. M. Ö. 2. Yüzyılda burada yaşamış Mitra rahibi Tes’e ait anıtsal mezar. Güneş vurduğunda burası parladığı için Aynalı Mağara denmiş. İyi işlenmiş ve tamamlanmış eserlerden. Burası için Güzelce Kız hikayesi de anlatılmakta. Hikaye için tıklayın.
Boraboy Gölü: Amasya’ya 60, bağlı bulunduğu ilçe Taşova’ya 15 kilometre uzaklıktaki Boraboy Gölü tam bir doğa harikası. Doğal set gölünü tam tur dolaşmak mümkün. Kamp ve piknik alanları, konaklamak için bungalov evler ve lokanta mevcut.
Tavsiyem, burayı sonbahar aylarında görmeniz. Muhteşem renklere tanıklık edebileceğinizin garantisini veriyorum 😊 Doğanın kokusunu içine çeke çeke gölün etrafını dolaşmanın verdiği mutluluk paha biçilemez. Tabiat parkına arabayla giriş ücreti 13 TL.
Amasya’ya kadar gelmişken eğer sezonuysa Amasya elması yemeden, hatta birkaç kilo yanınıza almadan dönmeyin. Kırmızı elma sevmeyen ben bile büyük bir iştahla yedim bu elmayı 😊
Amasya haritamı da şöyle bırakayım.
Gezmek Güzel Şey & Hayat Gezince Güzel