Geziye Nasıl Karar Verdik?
Son zamanlarda farklı gruplar halinde gezilerimizi iyice sıklaştırmıştık; ancak öğrenci olan bizlerin sınavları da yaklaşıyordu. Gezilerde gönül rahatlığıyla geziyor olsak da (valla dağda bayırda benim aklıma hiç ders gelmedi) döndüğümüzde içten içe bir tedirginlik oluyordu. Gezmek istediğimiz yerler de vardı daha. Acaba bütün sınavlar bittikten sonra rahatça mı gezsek diye düşündük ve gezimizi yavaş yavaş şekillendirmeye başladık. Öncelikli planımız Artvin turu yapmaktı, araba kiralayıp gidecek ve iki günlük bir gezi yapacaktık. Akşamında ise erkekler olarak kamp yapacaktık. Kızlar da öğretmenevinde konaklayacaktı. Gitmeyi planladığımız yerlerin yolları biraz çetindi. Kiraladığımız arabanın altını yolda bırakmak istemediğimizden, Duster arayışına girdik; ancak bir türlü bulamadık. Serdar Abi uygun fiyata ve tam korumayla Peugeot 301 kiraladı. Artık zorlandığımız yerde iner yürürüz diye düşündük🤔. Kamp işine gelince de hava şartlarının kötü olacağını düşünerek (aslında hiç de öyle olmadı) biz de öğretmenevinde konaklamaya karar verdik.
Gezi Ekibimiz
Gezi ekibimiz, site yöneticimiz ve yılmaz şoförümüz Serdar Abi, güleryüzlü fotoğrafçımız Ceyda Abla, midesi olmayan (asla bulanmıyor) selfi sorumlumuz Nagehan ve benden oluşuyordu. Daha önce de birlikte gezmiştik. Herkesin katkısıyla planlı, eğlenceli, yılmayan, muhteşem bir ekip olduk.
Kenan Amca’nın Çaylığına Nasıl Gidilir?
7 Temmuz sabah 8’de Serdar Abi arabayla bizi aldı ve yola koyulduk. İstek parçalardan oluşan müzik CD’lerimizin eşliğinde gidiyorduk. Tabi biz sanıyoruz Artvin’e kadar yardırıp orayı gezeceğiz. Meğer Serdar Abi yol üstündeki gezilebilecek yerleri de es geçmemek adına bize küçük sürprizler hazırlamış. Sahil yolunda giderken Çayeli’nden içeriye saptık ve yolumuza devam ettik. Güneysu yolunda ilerlerken Çayeli merkeze 10 km uzaklıktaki Haremtepe (Çeçeva) Köyü’ne gitmek üzere yolumuzu değiştirdik. Bu arada biz hala nereye gittiğimizi bilmiyorduk. Serdar Abi götürüyorsa mutlaka görülmeye değer bir yerdir diye düşünüyorduk. Köye vardıktan sonra yol sormaya başladık ve ilk kez orada Serdar Abi’den “Kenan Amca’nın Çaylığı”nı duyduk. Köyün içinde ilerlerken bir dernek çıkıyor karşınıza. Onun tam karşısındaki ara yoldan devam edersek, Kenan Amca’nın Çaylığı’na ulaşabilecektik. Zaten sorduğunuzda da köylülerin hepsi biliyor ve yardımcı oluyor. Dilerseniz köylülere sormak dışında “Google Maps”den de yardım alabilirsiniz. Burada “Gizli Bahçe” ismiyle işaretlenmiş durumda.
Çaylık (Çayluk)
Kimi zaman ağaçların neredeyse tünel yaptığı kimi zaman yemyeşil manzaranın eşlik ettiği yollardan ilerledikten sonra çaylığa vardık. Son zamanlarda sosyal medyada çok meşhur olan bir çaylık burası, insanlar gelip fotoğraf çektiriyorlar tabi gören de merak ediyor neresi diye. Serdar Abi’nin de dikkatini çekmiş ve başlangıcı böyle küçük bir sürprizle yapalım demiş. Ben ilk defa canlı görecektim, Nagehan ise daha önce hiç görmemişti. Hasat zamanı olduğu için çaylığın sahibi Kenan Amca da oradaydı. Kendisine selam verdik, o da karşılık verip bizleri çay içmeye davet etti. Fazla vaktimiz olmadığından teşekkür etmekle yetindik. Bahçesinde istediğimiz gibi gezebileceğimizi söyledi, sağ olsun 🙂
Çaylıklar uçsuz bucaksız yeşiliyle göze güzel görünüyor. Ancak burayı diğer çaylıklara kıyasla daha özel kılan şey muhtemelen çay setlerinin normalden daha geniş ve oldukça nizami olması. Yanı başındaki ahşap köy evi de fotoğraf çekmeye değer kılıyor bence.
Bahçeye indiğimizde hemen bir çay kokusu çalındı burnumuza. Acaba üstümüz ıslanır mı diye düşündük; ama yapraklar çok da nemli olmadığından set aralarına girip rahatlıkla fotoğraf çekildik, doyasıya seyrettik.
Ayrılık vakti geldiğindeyse olmazsa olmaz selfimizi yaptık.
Dönüş yolumuzda ara ara duraklayıp manzarayı ve köy yollarını fotoğrafladık. Bir sonraki durağımız olan Hacı Mehmet Şelalesi’ne doğru yola koyulduk.
Gezmek Güzel Şey & Hayat Gezince Güzel