Kebaba Niyet & Gezmeye Kısmet: Erzurum

Bundan 3-4 hafta öncesi…Bilgisayarın karşısında oturmuşum, site için ne yazabileceğimi düşünüyorum. Aslında o kadar çok yazacağım yer var ki; birinden başlayayım dedim. Ama sonra bir şey fark ettim. Sitedeki “Gezilmesi Planlanan Yerler” kısmı boştu. İlk önce orayı doldurmaya karar verdim ve başladım 2017 yılında gezme ihtimalim olan yerleri sıralamaya…Yazıyı inceleyenler görecektir; yurt içi listesinin 5. sırasında Erzurum bulunmakta. İşte 2017 içinde planladığım bu geziyi 22 Ekim 2016 tarihi itibariyle tamamlamış bulunuyorum 🙂

Dürüst olmak gerekirse bu gezi planı benden çıkmadı. Abim ve arkadaşları cağ kebabı yemek için Erzurum’a gitmeyi kararlaştırıp beni de davet etmişlerdi. Tabii, ben de rahat durmayıp günübirlik nereleri gezebileceğimizin listesini yaptım.

O zaman daha fazla uzatmadan gezilecek yerler listesine geçelim.

Erzurum’da Gezilecek Yerler

Narman Kayalıkları: Listeme Erzurum’a ilk gelişimde göremediğim ve en merak ettiğim nam-ı diğer “Narman Peri Bacaları” ile başlayayım. Erzurum merkezine yaklaşık 95 kilometre uzaklıktaki bu “Kırmızı Periler” Narman’a ise 7 kilometre mesafede. Bulmak için aramaya gerek kalmıyor, yol üstünde karşınıza çıkıyor 🙂 Oluşumunda milyonlarca yıl süren rüzgar ve su erozyonunun rol oynadığı peri bacalarına kırmızı rengini ise demirin Fe2O3 şeklinde oksitlenmesi sebep olmuş. Ve bu görsel güzellik, 2012 yılından beri UNESCO Dünya Geçici Miras Listesi’nde bulunuyor.

Narman Peri Bacaları
Narman Peri Bacaları

Tortum Şelalesi: Şelale dedin mi benim için akan sular durur 🙂 Ama bu sefer öyle olmadı. İki yıl önce bu şelaleyi görme fırsatım olduğu için burayı atladık. Uzundere ilçesine 20, Erzurum merkezine 107 kilometre uzaklıktaki Tortum Şelalesi, Erzurum’da görülmesi gereken yerlerin başında geliyor. 50 metre yüksekten dökülen bu doğa harikasını, debinin yüksek olduğu Mayıs- Haziran aylarında görmenizi tavsiye ediyorum. Biz Nisan ayında gittiğimizde akan suyun debisi oldukça azdı. Zaten fotoğraftan da anlaşılacaktır 🙂 Bu arada oraya kadar gitmişken; Tortum Gölü ve Öşvank Kilisesi’ni de görebilirsiniz.

Tortum Şelalesi
Tortum Şelalesi

Çobandede Köprüsü: Köprüköy ilçesine 1 kilometre uzaklıktaki köprü 1297-1298 yıllarında İlhanlılar veziri Emir Çoban Salduz tarafından yaptırılmış. Aras Nehri üzerinde bulunan bu tarihi köprü, 7 kemer gözlü olarak inşa ettirilmiş. Söylemeden geçmeyeyim bu köprünün adının “Çobandede” olmasıyla ilgili birkaç rivayet var. Onlardan bir tanesi de şöyle: Tıkla

Çobandede Köprüsü
Çobandede Köprüsü

Hasankale, Pasinler: Erzurum’un 36 kilometre doğusundaki Pasinler ilçesini tepeden gören Hasankale, adını kaleyi yaptıran kişiden almış. Zamanında geçiş yolunu kontrol etmesiyle stratejik öneme sahip olan kalenin günümüzde aynı değeri koruduğunu söylemek zor. Erzurum’a doğru giderken ziyaret etmek istediğimiz kale için yönlendirici tabelalar konulmamasını geçtim; oradaki ilçe sakinleri bile ziyarete gelmemizi şaşkınlıkla karşıladı:)

Palandöken: Türkiye’de kış turizmi denince akla gelen 3 merkezden biri olan Palandöken, şehir merkezine oldukça yakın konumda bulunmakta. Ekim ve Nisan aylarında görme fırsatı bulduğum bu kayak merkezini, kış mevsiminde ziyaret etme şansım olmadı 🙂

Abdurrahman Gazi Türbesi: Peygamber efendimizin sancaktarı olan Abdurrahman Gazi, İslam Orduları Erzurum’u fethederken şehit düşmüş ve şehit düştüğü yer de türbe yapılmış. Bu konunun bir de hikayesi mevcut. Anlatılana göre fetih yapılırken Abdurrahman Gazi’nin kellesi düşman kılıcı ile koparılır ve yere düşer. Kellesini koltuğuna alan Abdurrahman Gazi sancağı Palandöken’in en yüksek tepesine dikmek üzere koşmaya başlar. Dağdaki çobanlardan birinin bu olayı görüp bağırması üzerine nazara gelir ve olduğu yere düşerek şehit olur. Türbesinin yanında bir de aynı isimde cami bulunmakta. Ayrıca, Erzurum’a gelip de burayı ziyaret etmeyenlerin tekrar Erzurum’a gelecekleri söylenir. Bu benim açımdan gerçekleşti 🙂

Abdurrahman Gazi Türbesi
Abdurrahman Gazi Türbesi

Gizemli Yol: Türbeye giderken sol tarafınızda kalan bu yol, zaman zaman haberlere çıkmasıyla biliniyor. Aracınızı yokuşta durdurup kontağı kapattığınızda, aracın kendi kendine yokuş yukarı çıktığına tanık olacaksınız. Her ne kadar bunun göz yanılgısı olduğu kanıtlansa da, denemesi oldukça zevkli 🙂

Gizemli Yol
Gizemli Yol

Nene Hatun Milli Parkı: 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşında (93 Harbi) ele geçirilen Aziziye Tabyasının geri alımı için henüz 20 yaşında olmasına rağmen Rus askerleriyle göğüs göğüse çarpışan Türk kadınıdır Nene Hatun. İşte bu kahramanımıza Erzurum tabyalarının bulunduğu milli parkın ismi verilmiş. Milli park içinde Aziziye -Mecidiye Tabyaları ile birlikte Nene Hatun’un anıt mezarını ziyaret edebilirsiniz. Ayrıca farklı açılardan Erzurum’u seyretme imkanı bulabilirsiniz.

Erzurum Kongre Binası: Samsun’da başlayan bağımsızlık mücadelesinin çok önemli ayağını oluşturan Erzurum Kongresi’nin yapıldığı bina maalesef 1924 yılında yanmış. Yerine yapılan okulun bir odası ise müze olarak düzenlenerek ziyarete açılmış. Girişin ücretsiz olduğu müzede, kongreye katılan 53 milletvekilinin isimlikleri bulunmakta. Bu kongrede alınan bazı önemli kararları hatırlatmakta fayda görüyorum: “Milli sınırlar içinde vatan bir bütündür,parçalanamaz.” “Manda ve himaye kabul olunamaz.”

Erzurum Kongre Binası
Erzurum Kongre Binası

Cumhuriyet Caddesi: Artık Erzurum’un merkezine gelelim 🙂 Bu cadde, halkının deyimiyle “Mecburiyet Caddesi”. Birçok gezilecek nokta(bundan sonra yazacaklarımın hepsi) bu cadde üzerinde ya da hemen çevresinde bulunuyor.

Atatürk Evi: Eski Erzurum evleri tipinde bir konak olan bina, 1984 yılında müze olarak ziyarete açılmış. Erzurum Kongresi günlerinde Atatürk ve arkadaşlarının konakladığı bu bina, Atatürk ikinci kez şehre geldiğinde hediye edilmiş. Ziyaretin ücretsiz olduğu müzede, Atatürk’ün el yazısı ile yazılan Onuncu Yıl Nutku’nu ve kongre bildirilerinin basımının yapıldığı matbaayı görebilirsiniz.

Yakutiye Medresesi: Cumhuriyet Caddesinin yaklaşık olarak ortasına denk gelen Yakutiye Medresesi, merkez ilçeye ismini vermiş. 1310 yılında İlhanlılar döneminde Cemaleddin Hoca Yakut Gazani tarafından yaptırılmış. İslam Eserleri Müzesi olarak kullanılmakta. Medrese şu an (Ekim 2016) tadilatta, ancak bu ziyarete engel değil. Giriş ücreti 5 TL. Müze Kart geçerli.

Yakutiye Medresesi
Yakutiye Medresesi

Erzurum Kalesi: Ne zaman yapıldığı belli olmayan kalenin 5. yüzyılda Bizanslılar tarafından inşa ettirildiği tahmin ediliyor. Giriş ücretinin 5 TL, Müze Kart’ın geçerli olduğu kaleye saat 17’yi geçtiği için giremedik. Dışarıdan gördüğümüz saat kulesi bize fazlasıyla yetti 🙂

Erzurum Kalesi
Erzurum Kalesi

Çifte Minerali Medrese: Gelelim Erzurum’un neredeyse tüm fotoğraflarında yer aralan medreseye. Diğer adıyla Hatuniye Medresesi. Ne zaman yapıldığı hakkında kesin bir bilgiye ulaşamadım. 1253 yılında Selçuklu hükümdarı I. Alaeddin Keykubad’ın kızı Hüdavent Hatun tarafından yaptırıldığı söylenmekte. Hatuniye ismi de buradan gelmekte imiş. Fotoğrafına dikkatle bakıldığında medresenin iki tarafında farklılıklar bulunmakta. Bu da şöyle rivayet ediliyor: Medresenin sol yarısını bir usta, sağ yarısını ise çırağı yapmış. Medrese inşası yükseldikçe, çırağın ustasından daha güzel iş çıkardığı ortaya çıkmış. Çırak bir gün ustasından su isteyince ustası:”Usta idim oldum şegirt, al destiyi suyu seğirt” diyerek minareden atlamış. Bunun üzerine hatasını anlayan çırak da minareden atlamış. Diğer işçiler de işi yarım bırakmış. En son minareyi kim tamamladı bilmiyorum 🙂

Çifte Minareli Medrese
Çifte Minareli Medrese

Ulu Cami: Çifte Minareli Medrese’nin hemen yanındaki Ulu Cami, Erzurum’un en eski ve en büyük ibadet yeri. Saltuklular zamanında 1179 yılında yapılan bu cami, Selçuklu mimarisinin en güzel örneklerinden biri olarak gösterilmekte ve 6000 kişi kapasitesinde.

Ulu Cami
Ulu Cami

Üç Kümbetler: Çifte Minareli Medrese’nin güneyinde bulunan Üç Kümbetler, Anadolu Selçuklu mezar yapılarının en güzel örneklerinden. En büyüğünün Saltukluların kurucusu Emir Saltuk’a ait olduğu tahmin edilmekte. Diğerleri hakkında ise bir bilgi mevcut değil.

Üç Kümbetler
Üç Kümbetler

Tarihi Erzurum Evleri: 12 eski tarihi evin birleşmesiyle oluşan bu kompleksin girişi ücretli: 3 TL (Sanırım 🙂 ) Galoşlarla dolaşmanıza müsaade edilen bu yapıda kahvaltınızı yapabilir, yemek yiyebilir ya da çay-kahve içebilirsiniz. Sadece gezip çıksanız da olur 🙂

Erzurum Evleri
Erzurum Evleri

Taşhan (Rüstempaşa Bedesteni) : Kanuni’nin damadı ve sadrazamı Damad Rüstem Paşa tarafından 16. yüzyılda Mimar Sinan’a yaptırılmış olan Taşhan, oltu taşının imalat ve satış yeri olarak kullanılıyor. Bir dükkan hariç hepsinde oltu taşından yapılma ürünler satılmakta. Eğer buradan hediye almayı düşünüyorsanız pazarlık yapmayı unutmayın. Güzel indirim yaptıklarını bizzat biliyorum 🙂

Taşhan
Taşhan

Lalapaşa Cami: Dönemin Erzurum Beylerbeyi Lala Mustafa Paşa (1571 yılında Kıbrıs’ı fethetmiştir) tarafından 1562 yılında yaptırılan Osmanlı eseri bu caminin de mimarı olarak Mimar Sinan gösterilmekte.

Lalapaşa Cami
Lalapaşa Cami

Gezilecek yerlerin haritasını da buraya ekleyeyim. Belki yardımı dokunur.

Biraz da Erzurum’a gelme sebebimiz olan kebaptan bahsedeyim 🙂

Koç Cağ Kebap:

Abimin arkadaşlarının önerisiyle, tercihimizi Koç Kebap’tan yana kullandık. Girişte “Cağ Kebabın Mucidi” tabelasıyla karşılaşıyorsunuz. Sırf bu tat için o kadar yolu çeken bizleri yeterince memnun eden cağ kebabın tek şişinin fiyatı 8 TL. Siz dur diyene kadar şişin biri bitince yenisi geliyor 🙂 İki çeşit pişirilme tarzı bulunmakta. Siz aksini söylemedikçe normal pişirilmiş kebap geliyor. Bir de “Tatari usulü” dedikleri az pişirilmiş olanı var. Bu tarzın daha güzel olduğu söyleniyor. Ben ikisini de denedim, benim açımdan fark yoktu 🙂

Erzurum’un bir de meşhur tatlısı var : Kadayıf dolması. Tel kadayıf, içi cevizli olarak sarılıp yumurtaya bulanarak tavada kızartılıp sonrasında da şerbetlenerek hazırlanan bir tatlı çeşidi. Kilosu 20 TL olan bu tatlı için ise en ünlü tatlıcı Muammer Usta. Aynı yerde cağ kebabın da tadına bakabilirsiniz. Bu özelliğiyle Erzurum’da tek olduğu belirtiliyor.

Kadayıf Dolması
Kadayıf Dolması

Günübirlik Erzurum maceramızda gezdiğimiz yerleri anlatmaya çalıştım. Bunların haricinde gidilebilecek birkaç yerden daha bahsetmek istiyorum. Tortum Şelalesi yakınlarındaki Öşvank Kilisesi ve Yedigöller ile Oltu Kalesi – Kilisesi ziyaret edebileceğiniz diğer noktalar. Yedigöller’e ulaşım hakkında bir bilgim yok, ancak yolundan dolayı arazi aracıyla gidilmesi öneriliyormuş. Oltu için ise cağ kebabının ana vatanı deniyor. İlçeye yolunuz düşerse kebabı denemeyi unutmayın.

Gezmek Güzel Şey & Hayat Gezince Güzel

Bir Yorum Yazın

Yazar: Serdar

Küçüklüğümden beri babam sayesinde ekonomik tatiller yaptık. Büyüdükçe babamın izinden gitmeye çalışıyorum :) Bugüne kadar kendime göre çok yer gezdim ancak bunları bloga yazma fikri arkadaşların ısrarı sonucu oluştu. Gezmek güzel şey, hayat gezince güzel :)