Bulgaristan topraklarında ilk günü geçirdiğimiz Filibe’nin (Plovdiv) ardından yeni hedefimiz Sofya idi. Planımız sadece bir gece kalmaktı ancak beklenmedik durumlar sebebiyle şehirde epey vakit geçirme olanağı bulduk.
Sofya Hakkında
Sofya, komşu ülkemiz Bulgaristan’ın başkenti ve en büyük şehri. Tarih boyunca birçok egemenliğe ev sahipliği yapan şehir, birçok kültürü de içinde barındırmakta. Yüzyıllar boyunca Bizanslılar ve Osmanlılar hakimiyetindeki Sofya, 2. Balkan Savaşından sonra bağımsızlığını ilan etmiş. Ülkemize yakınlığı ve kolay ulaşılabilirliği ile vatandaşlarımız tarafından sıkça tercih edilen bir destinasyon.
Sofya Gezilecek Yerler
Şehirde gezilecek yerlerin büyük çoğunluğu yürüme mesafesinde bulunuyor.
Aleksandr Nevski Katedrali: Şüphesiz Sofya’nın simgesi. Ülkenin en önemli turistik yerlerinden. Dünyanın en büyük doğu Ortodoks katedrallerinden biri olan yapı, 1877 – 78 Osmanlı – Rus Savaşı’nda ölen Rus askerleri anısına inşa edilmiş.
Neo – Bizans stilinde inşa edilen katedral, oldukça ihtişamlı bir görünüme sahip. Altın kaplama merkezi kubbesi, mint yeşili diğer kubbeleri ve çatıları ile görsel bir şölen sunmakta. Sofya’ya gelenlerin görmeden ayrılmaması gereken bir eser.
Giriş ücretsiz, ancak katedralin içinde fotoğraf çekmek yasak.
Banyabaşı Cami: Avrupa’nın en eski camilerinden. Evliya Çelebi’nin “Sofya’da en güzel minaresi olan cami” olarak bahsettiği yapı 16. yüzyılda inşa edilmiş. Mimar Sinan tarafından yapıldığı söylense de, bu konu hakkında kesin bir bilgi yok. Caminin adı kaynaklarda Molla Efendi Cami, Kadı Seyfullah Efendi Cami olarak da geçmekte.
Sofia’s Central Market Hall (Kapalı Market Yeri): Caminin karşısında küçük küçük tezgahların bulunduğu bir yer. Gıda haricinde hediyelik eşya ve tekstil ürünleri de satılmakta. Sofya’da Banitsa yediğimiz yerlerden birisi de burası oldu.
Sofya Sinagogu: Marketin arkasında Balkanların en büyük sinagogu yer alıyor. İnşa tarihi 1909 olan sinagog, hafta içi 10 – 16 saatleri arasında ziyaret edilebiliyor. Giriş ücreti 5 Leva.
Antik Serdika Arkeoloji Kompleksi: Serdika, Sofya’nın Roma dönemindeki adı. Serdi adındaki bir Trak kabilesinden adını alan şehrin tarihi çok eskiye dayanmakta. Şehre ait tarihi kalıntılar metro çalışmaları sırasında fark edilmiş ve gün yüzüne çıkarılmış. Bölgenin farklı yerlerinde rastlayabilirsiniz.
Sveta Petka (Aziz Petka) Kilisesi: Serdika Metrosu’nun hemen yanında, şehrin göbeğinde küçük bir Orta Çağ kilisesi. 11. yüzyılda yaşamış Aziz Petka’ya atfedilmiş.
Aziz George Rotunda Kilisesi: Sofya’nın en eski yapısı olarak kabul edilen kilise, 4. yüzyıl eseri. Dıştan kırmızı tuğlaları, iç yapısında ise muhteşem freskleri dikkatleri çeken kilise, Osmanlı döneminde cami olarak kullanılmış.
Aziz Nedelya Kilisesi: Vitosha Bulvarı’nın başlangıcında yer alan kilise, Orta Çağ’dan günümüze kadar birçok kez yıkılan ve tekrar tekrar inşa edilen bir yapı. Bu yıkımlardan biri de, 1925 yılında 150’den fazla kişinin ölümüne sebep olan saldırı. Yenileme çalışmaları için çok güzel bir görünüme kavuşan kilisenin iç mimarisi de görülmeye değer. İçeride fotoğraf çekmek yasak.
Serdika Amfiyatrosu: Arena di Serdica Hotel’in inşası sırasında tesadüfen keşfedilen amfiyatro, 2. yüzyıla tarihleniyor. Otel içinde kalmasından dolayı ziyaret etmedik.
Ulusal Sanat Galerisi: Bulgaristan’ın bağımsızlığına kavuşmasından hemen sonra yaptırılan sarayda faaliyet gösteren galeri, 50 binden fazla sanat eserine ev sahipliği yapmakta. Giriş ücreti 6 Leva.
Bölgesel Tarih Müzesi: Görsel olarak oldukça tatmin edici mimariye sahip müze, eski Türk hamamlarının yerine yapılmış. Banyabaşı Cami’nin arkasında müzeye giriş ücreti 6 Leva.
Maden Suyu Çeşmeleri: Şehrin bazı bölgelerinde sıcak kaynak suları bulunmakta. Banya Başı Cami yakınlarındaki çeşmeler de bunlardan bazıları. Tadının kötü olduğunu söylemeliyim 😊
“Sveti Nikolay Mirlikiyski” Rus Kilisesi: Tipik Rus mimarisindeki kilise 1914 yılında inşa edilmiş. Altın sarısı kubbeleri, yeşil ve beyaz renkleri ile dikkatleri çeken yapı, yıkılan Saray Cami yerine yapılmış. Kilisenin dışı kadar içi de güzel. İçinde fotoğraf çekimine izin verilmiyor.
Ulusal Doğa Tarihi Müzesi: Rus Kilisesi’nin hemen yanındaki müze 1889 yılında kurulmuş. Dört katlı, giriş katında dünyadaki mineral türleri, diğer katlarda ise memeli hayvanlardan böceklere her türlü hayvanın doldurulmuş halleri sergileniyor. Çocuklar için ilgi çekici olabilir. Fotoğraf çekmek yasak ancak çekmiş bulundum 😊 Giriş ücreti 5 Leva. Ziyaret ettiğimiz gün bizden nedense ücret alınmadı.
Kristal Bahçesi: Sveti Nikolay Mirlikiyski Rus Kilisesi’nin çaprazında, küçük, hoş bir park. Burada bulunan ilginç anıt, 1895 yılında suikaste uğrayan Bulgaristan Başbakanı Stefan Stambolov’a ait.
“Ivan Vazov” Ulusal Tiyatro: Ülkenin en eski tiyatrosu. Neoklasik tarzda inşa edilen bina ihtişamlı bir görüntüye sahip. Adı ünlü Bulgar şair ve oyun yazarı İvan Vazov’a atfedilen tiyatroda ilk oyun 1907 yılında sergilenmiş.
Largo: Nevasizimost Meydanı’nda bulunan Largo, 1950lerde inşa edilmiş. Üç adet Sosyalist mimariye sahip binadan oluşuyor. Bir kısmı devlet dairesi olarak kullanılmakta. Bölgede Serdika Antik Kenti kalıntıları için yeraltını görebileceğimiz cam kubbeler yapılmış.
Antika Pazarı: Aleksandr Nevski Meydanı’nda, Bilinmeyen Asker Anıtı’nın karşısında bulunan pazarda, antikalar, tarihi eşyalar, resim sergileri bulunuyor. İlgisi olanlara önerilir.
Ayasofya Kilisesi: Aleksandr Nevski Katedrali’nin yakınında bulunan eser, 6. yüzyıla tarihleniyor. Zamanında şehrin en önemli kiliselerinden biri olan Ayasofya, bu şöhretiyle şehre de ismini vermiş.
Osmanlının Sofya’yı almasıyla cami haline dönüştürülen yapıya minareler eklenmiş, ancak depremler sonrası bu minareler yıkılmış. Kilisenin önünde Bilinmeyen Asker Anıtı ve Aslan Heykeli bulunuyor.
Sofya Üniversitesi: Yine mimarisi ile etkileyen bir bina. Yaklaşık 130 yıllık geçmişe sahip, ülkenin en eski ve en önemli üniversitesinin binası 1934 yılında tamamlanmış.
Aziz Paraskeva Kilisesi: Şehrin üçüncü büyük kilisesi olan Aziz Paraskeva Kilisesi, göz alıcı mimariye sahip. İnşası 1930 yılında tamamlanan eser, farklı tasarımı ile ziyaret edilmesi gereken yapılardan.
Free Sofia Tour: Adalet Sarayı önünden başlayan turlar gönüllü kişiler tarafından yapılıyor. Yaklaşık 2 saat süren turda şehir merkezinde önemli noktalar İngilizce anlatılıyor. Turun sonunda ise sizden bahşiş bekleniyor. Turlar yaz & kış, hafta sonu, resmi tatil fark etmeksizin her gün yapılıyor. Saatler için tıklayın.
Vitosha Bulvarı: Şehrin ana bulvarı. Birçok ünlü mağaza, restoran, kafe – barın bulunduğu cadde özellikle akşamları oldukça hareketli. Başkentte bulunduğumuz her günün akşamında kendimizi burada buluyorduk 😊
Kara Cami: Günümüzde Sveti Sedmochislenitsi Kilisesi olarak bilinen yapı aslında eski bir cami. Kesin olmasa da Mimar Sinan eseri olan cami 1528 yılında inşa edilmiş. Kara granit taşlarından yapılmasından dolayı halk tarafından “Kara Cami” denmiş. Deprem sebebiyle minaresi yıkılan cami 1903 yılında kiliseye çevrilmiş.
Ulusal Kültür Sarayı: Güneydoğu Avrupa’nın en büyük çok işlevli kompleksi. Bulgaristan’ın 1300. yıldönümü anısına 1981 yılında sekizgen şeklinde inşa edilen bina, uluslararası sözleşmeler, resmi toplantılar, konferanslar, sempozyumlar, tartışma panelleri, sergiler, festivaller, konserler gibi birçok etkinliğe ev sahipliği yapmakta.
Ulusal Tarih Müzesi (NMH): Ülkenin en büyük müzesi. Bulgar tarihini 650 binin üzerinde eserle yansıtan müze, ilk olarak 1973 yılında açılmış. Şimdiki konumuna 2000 yılında taşınmış.
Ulaşım için tramvay ile 63 nolu otobüsün güzergahındaki herhangi bir yere gelip bu aracı kullanabilirsiniz. Müzenin çok yakınında bir durakta duruyor. Otobüs güzergahları için tıklayın. Giriş ücreti 10 Leva. Eğer Boyana Kilisesi’ne de gideceksiniz kombine bilet 12 Leva olarak satılıyor.
Boyana Kilisesi: Merkeze 8 kilometre uzaklıkta bulunan kilise, farklı dönemlerde inşa edilmiş 3 yapıdan oluşmakta. En eski yapının 10. yüzyılda yapıldığı bilinmekte. Kilisenin dış yapısından çok, içindeki freskler büyük önem taşımakta. Boyana Kilisesi, 1979 yılından beri UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde.
Kilisenin içine sınırlı sayıda kişi alınıyor. Görevli kişi İngilizce anlatımla kilisenin tarihinden ve içindeki fresklerden bahsediyor. Anlatım yaklaşık 10 dakika sürüyor. Kilisenin içinde fotoğraf çekimi yasak.
Ulaşım için Ulusal Tarih Müzesi için yazdığım şekilde 63 nolu otobüs ile belli bir yere kadar gelebilmektesiniz. Bundan sonra yürüyebilir (biz yürüdük) ya da 107 nolu otobüse binerek kilisenin önüne kadar ulaşabilirsiniz. Giriş ücreti müze için yazdığım gibi, 10 Leva. Müzeyi de içeren kombine bilet alırsanız 12 Leva.
Kilisenin yaklaşık 3 kilometre güneyinde bir şelale bulunuyor. Zamanı olup trekking yapmak isteyenler için güzel bir tercih olabilir.
Rila Manastırı: Sofya’da gezecek yerleri bitirdiyseniz 120 kilometre kuzeyindeki UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan Rila Manastırı’nı tavsiye ediyorum. Bulgaristan’ın en önemli dini, kültürel ve tarihi eserlerinden biri olan manastır, 10. yüzyılda Rila’da yaşayan keşiş Aziz Ivan tarafından kurulmuş. Onun ölümünden sonra da kompleks haline çevrilmiş. Manastır hakkındaki ayrıntılı bilgiye başka bir yazımda değineceğim.
Sofya’da Yemek
Sofya’da özellikle bir restorana gidip yemek yemedik. Aşağıda şehirde gittiğimiz bazı yerlerden bahsettim.
Ekogrill Türk Lokantası: Türk Konsolosluğuna oldukça yakın konumda, tesadüf eseri bulduğumuz yer bir fast food dükkanı. Yakın zamanda açılmışlar. Oldukça güzel ürünleri var. Hamburger 6, Cheeseburger 6.5 Leva idi.
Rila Manastırı Restoran: Manastırın arka tarafında bulunan restoranda yöresel salata şopska ve farklı tarz ekmek yedik. Güzel, sakin bir mekan.
Furna: Konakladığımız Hello Sofia Guesthouse binasının karşı tarafında kalan fırın, küçük şirin bir yer. Kahvaltı yapmak için ideal olabilir.
Raffy Bar & Gelato: Vitoshi Bulvarı’nda aylak aylak gezerken dinlenme adına oturduğumuz kafede ben sufle yedim. Tadı güzeldi. Patates cipsi daha da güzeldi 🙃
Wok to Walk: Hayatımda ilk defa noodle denedim. Belki de son olur 😅 Bu mekandan noodle deneyenler oldukça güzel yorumlarda bulunuyor. Benim damak zevkime uymamış olabilir.
Sofya Ulaşım
Şahsi araçla gelecekler için, –eksik olabilmekle beraber– bildiklerimi aktarayım. Öncelikle yeni tip ehliyetiniz olmalı. İkinci olarak aracınıza Uluslararası Sigorta (Yeşilkart) yaptırmalısınız. Ayrıntılı bilgi için tıklayın. Üçüncü olarak da ülkenin yollarını kullanabilmek için vinyet almanız gerekiyor. 2019 yılından sonra Bulgaristan e-vinyet uygulamasına geçti. Dilerseniz sınır kapılarında bulunan makinelerden, dilerseniz de internetten alabilirsiniz. Ayrıntı bilgi için tıklayın.
Şehre ulaşmak için birçok seçenek mevcut. Bunlardan birincisi otobüs kullanmak. Metro, Nişikli, Huntur, Alpar, Avar, Has Turizm ve İstanbul Seyahat gibi firmaların her gün seferleri bulunuyor.
İstanbul (Halkalı) – Sofya arasında gerçekleştirilen tren seferleri ise bir diğer seçenek. Her gün akşam saatlerinde olan sefer (saat 22:40’da) sabah saatlerinde Sofya’da oluyor. Bu tercihin bir dezavantajı bileti internetten alamıyor oluşunuz. Tren garından almanız gerekiyor. Daha ayrıntılı bilgi için tıklayın.
Hava yolunu tercih edecekler için ise her gün THY’nin başkent Sofya’ya 1 saat 20 dakika süren uçuşları bulunmakta. Ancak yukarıda bahsettiğim diğer yollardan daha pahalıya gelecektir.
Şehir içi: Özellikle Sofya’da metro, otobüs, tramvay, troleybüs gibi toplu taşıma oldukça gelişmiş durumda. Saydıklarım arasında troleybüs hariç hepsini denedik. Baştan söyleyeyim Sofya’daki ulaşım tek biniş 1.6 Leva. Eğer gün boyunca tüm toplu araçlarına sayısız binmek isterseniz 4 Leva. Biz bunu iki kez kullandık, çok avantajlı oluyor. Üç gün geçerli olanı ise 10 Leva. Ayrıntılı bilgi için tıklayın.
Metro: Sofya’da iki tane metro hattı bulunmakta. Serdika Metrosu, ana durak ve bu iki hat arasındaki aktarma istasyonu. Metro ile havaalanı ve tren – otobüs terminallerine ulaşım sağlamak mümkün. Tüm gün geçerli bilet aldıysanız her binişte “casa” denilen gişelerden aktive etmeniz gerekiyor.
Otobüs: Sofya’da şehir içinde otobüse çok ihtiyaç duymuyorsunuz. Ancak daha uzak bölgelere (Tarih Müzesi, Boyana Kilisesi) gibi yerlere gidilecekse kullanmak faydalı olabilir.
Tramvay: Uzaktaki “Ovcha Kupel” otogarına ulaşabilmek için 5 nolu tramvayı kullanmıştık. Bilet kontrolüne rastlamamış olsak da biletleri altta gösterilen fotoğraftaki gibi kutularda delmeniz gerekiyor. Eğer kontrol görevlisi fark ederse 40 Leva gibi bir cezası var.
Sofya’da Kaç Gün Kalınır?
Bence Sofya için 2 gün ideal. Rila Manastırı’nı listenize ekleyecekseniz bunu bir gün daha artırabilirsiniz.
Sofya Konaklama:
Hello Sofia Guesthouse: Ana metro istasyonu olan Serdika’ya 500 metre yürüme mesafesindeki misafir evi, yüz yılı aşkın bir binada yer alıyor. Tarihi bina olması sizi korkutmasın, içi öyle değil 😊 Duş ve lavabo odanın içinde yer alıyordu ancak suyun ısınması oldukça sıkıntılıydı. Otoparkı kullanacaklar için ücretli olduğunu söyleyeyim. (Ücret: 51 Leva)
Hotel and Restaurant the House: Plan değişikliği sonrası kaldığımız bu oteli sevdiğimiz için bir gün daha kaldık. Sofya’nın ana caddesi Vitosha’ya ve metro durağına oldukça yakın konumda bulunan otelin sahibi tonton bir amca. Ortalama bir otel konforuna sahip. (Günlük ücret: 60 Leva)
8 gün süren Bulgaristan gezimin özeti için tıklayın.
Sofya haritamı da buraya bırakayım, işe yarar belki 🙂
Gezmek Güzel Şey & Hayat Gezince Güzel