Çölde Bir Gün Bir Gece: Wadi Rum

Ürdün’de son zamanlarımız…Başkent Amman ve Jerash’ta tarihe doymuş, Wadi Mujib’de eğlencenin dibine vurmuş, Ölüdeniz’de suyun kaldırma kuvvetini test etmiş, Madaba’da mozaiklerin içinde kaybolmuş, Petra’da büyülenmiş, Akabe’de deniz keyfi sürmüştük. Sıra bambaşka bir deneyime gelmişti. Çölde bir gün geçirmek…

Wadi Rum

Wadi Rum’dan bahsetmeden önce bölgeye gelenlerin genellikle uğradığı bir yerden bahsetmek istiyorum. Bu yer, Osmanlının son dönemlerinin en büyük projelerinden biri olan Hicaz Demiryolu. İkinci Abdülhamid’in emriyle Şam ve Medine arasında 1900-1908 yıllarında inşa ettirilmiş bir hat. Mekke ve Akabe’ye uzatılması ise engellenmiş. Birçok Türk vatandaşı bu bölgede İngiliz destekli Araplar tarafından öldürülmüş. Hicaz Demiryolu hattında yer alan Wadi Rum İstasyonu’nda Türk bayraklı bir vagon da bulunuyor.

Hicaz Demir Yolları

Wadi Rum Hakkında

Dünya’da Mars’a en çok benzeyen yer olarak bilinen Wadi Rum, “Ay Vadisi” anlamına gelmekte. 74 hektar (740 kilometrekare) gibi geniş bir arazide, 1750 metre yükseltide bir çöl. Tektonik faaliyetler, iklim koşulları, hava ve erozyon gibi birçok etken sonucu oluşan bölgede, 12 bin yıllık insan yerleşimi mevcut. Kızıl kumları, doğal oluşumları, petroglifleri (kaya üzerine yontulmuş arkeolojik resim) ile Wadi Rum, UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde.

Wadi Rum
Wadi Rum

Wadi Rum denilince akla Lawrence da geliyor. Osmanlıya karşı başlatılan Arap İsyanı’nın öncüsü olan Lawrence, bu bölgeyi konaklama yeri olarak kullanmaktaymış. Onunla alakalı bazı yerlerden aşağıda bahsedeceğim. Lawrence hakkında 1960 yılında burada bir film çekilmiş. Bunun haricinde de Wadi Rum birçok filmin çekim mekanı olmuş. Bunlar arasında; The Martian (Mars), Red Planet, Prometheus, The Last Days on Mars, Transformers: Revenge of the Fallen gibi filmler yer alıyor.

Wadi Rum Nerede?

Wadi Rum ülkenin güneyinde yer alıyor. Başkent Amman’a yaklaşık 4 saatlik mesafede (320 km). Muhteşem antik kent Petra’ya 105, ülkenin deniz turizmi yükünü karşılayan Akabe’ye ise 60 km uzaklıkta bulunuyor.

Wadi Rum’a Nasıl Gidilir?

Bölgeye ulaşmanın en kolay yolu araç kiralamak. Aracınızla Ziyaretçi Merkezi’ne kadar gelebiliyorsunuz. Aracınızı ya burada park edebilir ya da köy içinde anlaştığınız kamp firmasının ofisi önüne bırakabilirsiniz. Aracınızla çöle girişe izin verilmiyor.

Taksi tutmak bir diğer seçenek. Nereden ve kaç kişi olduğunuza bağlı olarak bu seçenek masraflı olabilir.

Bir haftada Ürdün yazımda belirttiğim gibi ülke içinde şehirler arası ulaşım ağı çok da gelişmiş değil. İki tane ana firma var. Bunlar Alpha ve Jett. Bu firmalarla Petra ve Akabe’ye gelebilir. Buralardan minibüslerle ya da turlarla Wadi Rum’a ulaşım sağlayabilirsiniz.

Wadi Rum Giriş Ücreti

Bölgeye giriş ücreti 5 Ürdün Dinarı (JOD). Jordan Pass sahipleri ücret ödemiyor.

Wadi Rum Tur

Wadi Rum’a gitmişken bazı bölgeleri gezmek, bazı aktiviteleri yapmak olmazsa olmaz. Bunun için de birçok tur şirketi bulunuyor. Bunların büyük çoğunluğu aynı zamanda kamp hizmeti de veriyor. Uğraşmak istemeyenler (bizim gibiler 😊) ikisini bir alabilirler. Burada dikkat edilmesi gereken konu, paketin içeriği. “Yemek dahil mi? Alanda nereler gösteriliyor? Deve turu var mı? Araçla safari yapılacak mı? Özel mi, grup turu mu? Kaç saat sürecek?” gibi soruları önceden sormanız gerekiyor. En önemlisi de size söylenecek fiyatı hemen kabul etmemeniz, sıkı bir pazarlığa girmeniz lazım. Biz konaklayacağımız kampın sahiplerinin turunu aldık (Sky Camp). Büyük pazarlıklar sonucu yanlış hatırlamıyorsam üç kişi için kişi başı 70 JOD gibi bir ücrete anlaştık. Bu ücrete deve turu, alanda gezi, araçla safari dahildi. Şimdiden söyleyeyim orta seviyede bir tur oldu. Daha iyisini bulabilirsiniz 😊

Wadi Rum

Tur Başlasın

Öncelikle şunu söylemem gerekiyor. Turlar gerçekten çok çeşitli. Bizim turumuzda deve turu, araçla safari ve görülmesi gereken belli başlı birkaç yer bulunuyordu. Öğleden sonra tura başladığımız için öğle yemeğini içermiyordu.

Turumuza develer üzerinde başladık. Yaklaşık 45 dakika boyunca güneş altında, kızıl kumlar üzerinde yolculuk yaptık ve ilk dinlenme noktasına geldik. Buraya Lawrence’s Spring deniyor. Lawrence bu bölgede saklanmakta ve temizliğini yapmaktaymış. Ancak bu konu hakkında kesinleşmiş bir bilgi bulunmuyor. Bölgeye ulaşmak için kayalıklara tırmanmanız gerekiyor. Pek bir esprisi yok, manzarası için çıkılabilir.

Lawrence’s Spring

Artık develeri bıraktık, aracımıza geçtik. Yeni yerimiz Khazali Kanyonu. Kanyon oldukça dar bir geçide sahip. Uzunluğu 100 metre kadar. Burada özellikle Nebatiler döneminden kalma petroglifler bulunuyor. Kanyonda Allah ve Hz. Muhammed ile ilgili kaya çizimleri de yer alıyor.

Khazali Kanyonu

Aracımızla bir yerden diğerine giderken aynı zamanda araçla safari de yapmış oluyorduk. Ancak yanımızdan araçlar fişek gibi geçip içindekileri eğlendirirken bizim aracımız kaplumbağa misaliydi. Biraz hızlı gitmesini istediğimizde aracının yeni olduğunu söyledi. Yine de gönlümüzü almak için bir kere hızlanıp bizi heyecanlandırdı. Yukarıda orta seviye deme sebebim buydu. Genel anlamda bir sıkıntımız olmadı.

Safari Yapan Araçlardan Biri

Wadi Rum’da doğal şekilde oluşmuş birçok yapı var. Bunlardan biri de Little Bridge (Küçük Köprü). Kayaların zamanla değişimi ve kaynaşımı bir doğal köprü oluşturmuş ve ortaya ilginç bir görüntü çıkmış. Bu küçük olanı, abileri (Um Frouth Rock Bridge, Burdah Rock Bridge) kadar ilgi görmüyor 😊.

Little Bridge

Sıradaki yerimiz Lawrence’ın konakladığı söylenen ev. Gerçi ev demek ne kadar doğru bilmiyorum. Geriye pek bir şey kalmamış. Evden çok üst taraftaki kaya oluşumları bizim daha çok ilgimizi çekti.

Lawrence Evi

Bu bölgede birçok taşın üst üste konulduğu bir yer vardı. Özellikle Asyalı turistlerin yaptığı bu uygulama pek çok manevi anlam taşımaktaymış.

Üst Üste Taşlar

Son olarak gördüğümüz yer ise Um Frouth Rock Bridge denilen orta büyüklükteki doğal taş köprü. Burası diğer gittiğimiz yerlere göre daha kalabalıktı. Burdah Rock Bridge daha uzakta olduğu için ve üçüncü bir köprü ilgimizi çekmediği için gitmedik.

Um Frouth Rock Bridge

Bizim gitmediğimiz ama sizin turunuza ekletebileceğiniz Burrah Canyon, Mushroom Rock, Kızıl Kum Tepeleri gibi yerler de bulunuyor.

Turumuz sonrası kampımıza döndük. Kampımız konum olarak güzel bir yerde bulunuyordu. Kızıl kum tepesi olmasa da bir kum tepesine çıkıp güzel fotoğraflarımızdan da çekilmeyi ihmal etmedik.

Wadi Rum Konaklama

Eğer çölde konaklamayı düşünüyorsanız kendinize bir kamp yeri bulmalısınız. Bölgede o kadar çeşitli kamp alanları var ki, elbet bir tanesi bütçenize uyacaktır. Çok lüks kamp yerlerinin yanında mütevazi olanlar da bulunmakta. Bizim tercihimiz Sky Camp oldu. Çadırların içinde çift kişilik yataklar bulunuyor. Tuvalet ve banyo çadırın dışında ortak bir alanda. Bu kamp alanını seçme sebeplerimizden biri gün batımını rahatça izleyebileceğimiz kayalıklara yakın olmasıydı. Kamp yerini seçerken fiyatlara yemeğin dahil olup olmadığını iyice kontrol edin.

Sky Camp

Gün Batımı

Wadi Rum için önerilen aktivitelerden biri de gün batımını izlemek. Tabii bunun için de en güzel açıyı yakalamak önemli. Kaldığımız çadırlara yakın bir kayanın yerini öğrenerek yürümeye başladık. Yolu biraz karıştırmış olacağız ki, olması gerekenin tersinden kayaya doğru yaklaştık. O sırada bir araç yanımıza yaklaştı. Bu kayada gün batımını izleyemeyeceğimizi söyledi. Sebebini sorduğumuzda bu kayada belli çadırlarda konaklayanlar gün batımını izleyebiliyormuş. Anlayacağınız çadır sahipleri arasında da bu konuda kavga var. Özgün epey sinirlenmişti, gider başka kayadan izleriz diyerek onu sakinleştirdik. Tam bölgeden ayrılacaktık ki, adam hangi çadırda kaldığımızı sordu. “Sky Camp?” diyince de bir anda gülümsedi. Kayaya çıkabileceğimizi söyledi. Tam kayaya tırmanmaya başlıyorduk ki arkamızdan gelip bize kurabiye verdi. Bu ilginç anıyla beraber gün batımını beklemeye başladık.

Gün Batımı

Hayatımda gördüğüm en güzel gün batımı diyemem belki ama listemin üst sıralarında yer alacağı kesin. Güneş kayalıkların ardından süzülerek bize veda ederken biz de kampımızın yolunu tuttuk.

Çölde Akşam Yemeği

Gün batımını izledikten sonra günün verdiği yorgunlukla beraber acıkmaya başlamıştık. Kamp alanına döndüğümüzde akşam yemeği için hazırlıkların başladığını gördük. Kamp alanının önünde bir çukur açılmış ve tavuğumuz yanındaki patates, biber, soğanıyla beraber çukura yerleştirilmişti. Üstü de kumla kapatılmıştı.

Kumda Yemek 🙂

Meraklı bekleyişin ardından yemeğimize kavuştuk. Tadı efsaneydi diyemem ama hiç tanımadığımız farklı milletten insanlarla çöl kampında yemek yemek ilginç bir deneyimdi.

Yemeğimiz

Ateş Başında Sohbet ve Çay Keyfi

Yemekler yendi, karınlar doydu. Biraz keyif yapma zamanı. Ateş başında oturup geleneksel şekerli çaylarımız eşliğinde sohbet etmeye başladık. Ben çat pat İngilizcemle İtalyan arkadaşa Ürdün genelinde nereleri gezdiğimizi anlatmaya çalışıyordum. O da aynı şekilde ülkenin güzelliğinden bahsediyordu. Yıldızlar altında diğer arkadaşlarla da kısa bir sohbet ettikten sonra güzel bir uyku için odalarımıza dağıldık.

Ateş Başı

Gün Doğumu

Sabah saat 05.30 civarı. Serin bir çöl sabahı. Ortalıkta kimse yok. Dün akşam gün batımını izlediğimiz arkadaşlar uykuda 😊 Bizse konakladığımız yerin biraz uzağında yüksek bir tepeye çıkarak gün doğumunu beklemeye başladık. Dakikalar geçtikçe gün ağarmaya, güneş de kayalıkların ardından kendini göstermeye başladı. Her ne kadar hava serin olsa da, bu manzara içimizi ısıtmaya yetti.

Gün Doğumu

Gün doğumunu izleyip kendimizi tekrar odalarımıza attık. Biraz dinlendikten sonra kahvaltımızı yapıp bizi aracımızın olduğu bölgeye götürecek servise binerek çöle veda ettik.

Wadi Rum Genel Uyarılar

  • Wadi Rum’a gidiş için en ideal zamanlar Nisan – Mayıs ve Eylül – Kasım ayları. Biz Mayıs ayında gittik. Aşırı sıcakları da, gece soğukluğunu da çok yaşamamış olduk.
  • Bölge gündüzleri çok sıcak olabileceği gibi geceleri beklenmedik kadar soğuk olabiliyor. Kıyafetlerinizi buna göre seçmelisiniz. Hem sıcağı hem de soğuğu düşünerek hazırlığınızı yapmalısınız.
  • Beyaz renk kıyafet çölde güzel gözükse de, çok hızlı kirlenecektir.
  • Çöl bölgesinde internet çekmiyor. Dış dünyadan kopmaya hazırlanın.
  • Bazı yerlerde kumun içinde yürüyeceğiniz düşünüldüğünde ayakkabı giyilmesi daha mantıklı olacaktır.
  • Olur da bir kafeye gider, oradan bir şey almaya kalkarsanız pazarlık yapmayı unutmayın (Tüm Ürdün için geçerli).

Artık ülkeye dönüş vakti. Ön yargılarla geldiğimiz ülkeden büyülenerek ayrılıyorduk.

Muhteşem Üçlü

Diğer Ürdün yazılarım için tıklayın.

Gezmek Güzel Şey & Hayat Gezince Güzel

Bir Yorum Yazın

Yazar: Serdar

Küçüklüğümden beri babam sayesinde ekonomik tatiller yaptık. Büyüdükçe babamın izinden gitmeye çalışıyorum :) Bugüne kadar kendime göre çok yer gezdim ancak bunları bloga yazma fikri arkadaşların ısrarı sonucu oluştu. Gezmek güzel şey, hayat gezince güzel :)