Kiev Uçağına Son Dakika Nasıl Yetiştik?

Bugün sizlere, Ukrayna – Belarus gezisi öncesi yaşadığımız bir olaydan bahsetmek istiyorum. Az sonra hava alanına saatler öncesinden gidip uçağa son dakika yetişmenin hikayesini okuyacaksınız. Aynı hatalara siz de düşmeyin, biraz da bizim dikkatsizliğime gülün diye yazıyorum bu yazıyı ?

Yine vakit gelmiş, tatil kapıyı çalmıştı. Kurban Bayramı için verilen 9 günlük tatil sebebiyle Özgünle beraber Ukrayna-Belarus’a gitmeyi kararlaştırmış; tickets.com.tr sitesinden de biletlerimizi almıştık. Ancak Gürcistan-Azerbaycan gezisinde bize katılan Bekir abi ekipte yoktu. Ona da teklifimizi yaptık. Kabul edince onunla beraber bilet araştırmalarına başladık. Çok da vakit kaybetmeden satın alma işlemini gerçekleştirdik. Artık ekip tamamdı, tek beklenen şey uçuş vaktinin gelmesiydi.

Bütün hazırlıklarımız sonrası, 9 Eylül Cuma akşamı mesai çıkışı Atlas Jet ile İstanbul Atatürk Hava Alanı’na iniş yaptık. Saat akşam 8 civarıydı. Bizim Kiev uçuşumuz ise ertesi gün sabah 6 da idi. Bu da demek oluyordu ki uçuşumuza 10 saat vardı. Oldukça uzun bir süre hava alanında geçirecektik. Ama bu çok da önemli bir durum değildi, ilk defa yaptığımız bir şey de değildi. Neşeler yerindeydi.

Belalı Ekip, Atatürk Hava Limanı’nda ? Olaylar öncesi neşeler yerinde

Ancak zaman geçtikçe (geçmemek için direniyordu sanki 🙂 ) sıkılmaya, hava alanı içinde rahatça uyuyamayınca da birbirimize “bir daha uzun aktarma yapmayalım” demeye başladık.  Saat sabaha karşı 3.30 lara doğru check-in işlemleri açıldı. Açılır açılmaz sıraya girdik ki işlem sonrası pasaport kontrolünden geçip diğer tarafta uyumaya çalışalım ? Ama işler istediğimiz gibi gitmedi.

Biletlerimiz Kiev aktarmalı Kharkiv uçuşuydu. Çünkü en ucuz şekli böyleydi. Planımıza göre Kiev’de inecek, Kharkiv uçağına binmeyecektik. Nasıl olsa bagajımız yoktu. Görevliye Kharkiv uçuşumuzu kullanmayacağımızı belirttikten sonra Özgün ve ben Kiev biletlerimizi aldık. Sıra Bekir abinin biletine geldiğinde görevli bir sorun olduğunu söyledi. Bilet gözükmüyordu. İlk şoku o an yaşadık. Sorunu anlamamız uzun sürmedi. Trabzon – İstanbul uçağımız 9 Eylül olduğu için Ukrayna biletini de 9 Eylül’e almışız. Yani 1 gün öncesine :O Hemen ne yapabileceğimizi sorduk. Satış ofisiyle konuşmamız gerektiği söylendi. Ofise geçtiğimizde yeni maceralar bizi bekliyordu 🙂

Ofisteki abimiz bu durumların arada bir yaşandığını, çözüm için elinden geleni yapacağını söyledi. 90 dolar karşılığında yedek bilet satışı olduğunu söyleyince hemen almak istedik. Ancak sonra kötü haber peşinden geldi: Uçakta boş yer yoktu. Öğle saatlerinde olan diğer uçuşta da yer yoktu. Tek şansımızın 6 daki uçuş için saat 5.25 e kadar gelmeyen yolcu olmasını beklemek olduğu söylendi. Bu arada ofisteki abi THY’nin aynı saatte uçuşu olduğunu, şansımızı denememizi teklif etti. Bir anlık umut, THY biletinin fiyatını öğrenince yerini kedere bıraktı ? Çünkü bilet 1000 liranın üzerindeydi. Yine tek çare için ofise geri döndük. Ama sorun bununla sınırlı değildi.

Bekir abi uçuşu kullanmadığı için Lviv dönüşü de iptal olmuştu. Biz de Kharkiv uçuşlarımızı kullanmazsak Lviv dönüşlerimizin iptal olacağını öğrendik. Her şey üst üste geliyordu sanki. Ancak bize Kiev’e vardığımızda durumu bir ihtimal düzeltebileceğimiz söylenince bu konuyu rafa kaldırdık. Tek derdimiz Bekir abiye bilet bulabilmekti.

Zaman yaklaştıkça umutlar azalıyordu. 5.25 e 20 dakika kalmıştı ve gelmeyen 3 kişi vardı. Acaba gelmeyen biri çıkacak mıydı? Bu sırada pasaport kontrolünde azımsanmayacak kalabalık vardı. Görevli abimiz Özgünle bana kontrole girmemiz konusunda uyarıda bulundu ve “Arkadaşınız gelmezse gitmeyecek misiniz?” dedi. Bir an boş boş birbirimize baktık Özgünle ? O sırada Bekir abiden cevap geldi: ” Saçmalamayın uşaklar; siz gidin ben şansımı deneyeceğim.”

Ben normal sıradan, Özgün ise “Fast Track” denilen hızlı geçiş yerinden sıraya girdik. İki taraf da sanki bize inat edercesine çok yavaş ilerliyordu. Saatler 5.20 yi gösterdiğinde telefonum çaldı. Arayan Özgün’dü. Bekir abinin gelmesinin imkansız olduğunu ve boşuna 90 dolar vermemesini söyleyelim teklifinde bulundu. Bense ne olursa olsun denemesi gerektiği düşüncesindeydim. Böylece arkaya dönüp baktığımızda pişman olmayacaktık. Özgün’ün de bana hak vermesiyle beklemeye koyulduk.

Saat 5.27 idi. Bize söylenen vakitten 2 dakika geçmişti. Hemen Bekir abiyi aradım. Ve o müjdeli haberi verdi: “Bileti aldım, sıradayım.” İşte o an içimizde bir umut belirdi. Ancak hala sorun devam ediyordu. Kapılar 5.50 de kapanacaktı ve Bekir abi hâlâ o kalabalık sıradaydı. Özgün, sıradakilerden ricada bulunması gerektiğini yoksa yetişmesinin çok zor olacağını söylüyordu. Zamanla yarışımız başlamıştı…

Ben Özgünle uçağımızın kalkış kapısı olan 210 nolu kapıya yöneldik. Allah’ım ne bitmez yol. Sanki inadımıza en uçtaki kapı seçilmiş gibi 🙂 Kapıya vardığımızda uçağa binmeyen çok az kişi kalmıştı. Görevlilere durumu bildirdiğimizde 15 dakikamız olduğunu, gecikmemiz halinde yapacak bir şeylerinin olmadığını söylediler. Özgün, Bekir abiyi almak için tekrar kontrol noktasına döndü; ben ise kapı önünde görevlilere durumu izah etme çabasındaydım 🙂

Gece boyu geçmeyen zaman, artık su gibi akar olmuş. Son 7-8 dakika kalmıştı. Hâlâ bizimkilerden bir haber yoktu. O sırada bize yardımcı olan görevli abiye rastladım. Teşekkürümü ederken son 6 dakikamız kaldığını söyledi. Ben de durumu bildiğini, gelir gelmez bineceğimizi söyledim. Ancak abimiz “Pilota uçma diyemeyiz ya, zamanı gelince kapanacak kapılar” dedi 🙂 Soğuk terler alnımdan süzülmeye başlamıştı. Hemen telefona sarılıp, gelmek üzere olduklarını öğrenince derin bir “oh” çektim. Ve 1-2 dakika kalmıştı ki uçağa binmeyi başardık 🙂

Ukraine Airlines – Aslında bu dönüş uçağımız çaktırmayın ?

Uçağa bindik, Kiev’e ulaştık. Her şey bitti sanıyorsunuz değil mi? Bitmedi 🙂 Bizim iptal ettiğimiz Kharkiv uçuşunu bildirmemiz ve Lviv uçuşunu kaybetmememiz gerekiyordu. Ofise uğradığımızda ise yeni bir sürprizle karşılaştık. Eğer Kharkiv uçuşunu kullanmazsak Lviv uçuşlarımız iptal olacaktı. Zaten Bekir abinin Lviv uçuşu çoktan iptal olmuştu ? O kadar sıkıntı yetmezmiş gibi bir de bu çıktı başımıza. Hemen alternatifleri düşünmeye başladık. Tekrar aynı Lviv uçuşuna bilet alabilirdik. Kiev Hava Alanı’nın bedava internetini kullanarak aradığımızda Lviv uçuşlarının dolu olduğunu gördük. Tek mantıklı seçenek kalmıştı: O da Odessa’dan dönüşü yapmak. Araştırmalarımız sonucu 408 TL’ye dönüş bileti bulabildik. “Battı balık yan gider” sözüyle biletlerimizi alıp gezimize başladık 🙂

Bu olay bizim ekipçe ilk vukuatımız değildi; anlaşılan son da olmayacak…

Gezmek Güzel Şey & Hayat Gezince Güzel

Bir Yorum Yazın

Yazar: Serdar

Küçüklüğümden beri babam sayesinde ekonomik tatiller yaptık. Büyüdükçe babamın izinden gitmeye çalışıyorum :) Bugüne kadar kendime göre çok yer gezdim ancak bunları bloga yazma fikri arkadaşların ısrarı sonucu oluştu. Gezmek güzel şey, hayat gezince güzel :)