Orhan Bey’in fethi ile Osmanlılara katılan Bursa, beylikten devlete geçişin yaşandığı şehir. Osmanlı’ya 39 yıl başkentlik yapan Bursa, bu bağlamda devletin ilk başkenti olarak kabul ediliyor. Altı padişah döneminde yapılmış olan 127 cami, 45 türbe, 34 medrese, 25 han, 37 hamam ve 14 imarethane ile buram buram tarih kokmakta. UNESCO da buna kayıtsız kalmamış, Bursa ve Cumalıkızık: Osmanlı İmparatorluğunun Doğuşu adı altında Bursa’daki Dünya Miras Alanını altı bileşen olarak belirlemiş. Bunlar; Orhangazi Külliyesi ve çevresini içine alan Hanlar Bölgesi, Hüdavendigar (I. Murad) Külliyesi, Yıldırım (I.Bayezid) Külliyesi, Yeşil (I. Mehmed) Külliye, Muradiye (II. Murad) Külliyesi ve Cumalıkızık Köyü.
Bursa, Marmara Bölgesi’nde bulunuyor ve Türkiye’nin en kalabalık dördüncü ili. En gelişmiş şehirlerimizden biri. Özellikle sanayi ve otomotiv sektöründe ülkemizin en büyük merkezi. Bunların yanında tarihi yapısı ve doğal güzellikleri ile turistik illerden biri olarak da göze çarpıyor.
Bursa Gezilecek Yerler
Ulu Cami: Ülkemizdeki Ulu Camilerin en büyüğü, en bilineni. Bursa’nın simgelerinden biri. Yıldırım Bayezid döneminde Niğbolu Zaferi’ne şükür niyetiyle 1396-1400 yılları arasında yaptırılmış. Yirmi kubbesi ile Osmanlı’nın çok kubbeli yapılarının ilki olma unvanını taşıyan cami özgün bir mimariye sahip.
Taç kapısı, işlemeli minberi, kubbe altındaki on altı köşeli şadırvanı, duvarları süsleyen hat levhaları ile Bursa seyahatinizde ilk görülmesi gereken yapıların başında geliyor.
Yeşil Cami: Fetret Devri’ni bitiren ve Osmanlı Devleti’nin ikinci kurucusu kabul edilen Çelebi Mehmet tarafından 1419 yılında yaptırılmış. Bursa’nın ve ülkemizin en güzel camilerinden biri. Cami girişindeki taç kapı, göz alıcı bir güzelliğe sahip.
Caminin dışı gibi içi de tam bir şaheser. Çini süslemeleri, ahşap işçiliği insanı büyülüyor. Cami içinde çok güzel de bir şadırvan yer alıyor.
Yeşil Türbe: Yeşil Külliye’nin en önemli eserlerinden. Çelebi Mehmet tarafından 1421 yılında yaptırılmış. Yeşil Cami’nin karşısında bulunuyor. Sekizgen prizma şeklindeki türbeye yeşil ve turkuaz renkli çinilerle kaplı olmasından dolayı bu isim verilmiş. Yapının içinde Çelebi Mehmet ve çocuklarının türbeleri bulunuyor.
Muradiye Külliyesi: Şehirde yapılan son sultan camisi. II. Murat tarafından 1425-26 yıllarında yaptırılmış. Cami, medrese, hamam, darüşşifa ve türbeden oluşan bir külliye. Caminin çini süslemeleri oldukça dikkat çekici.
Yıldırım Külliyesi: Osmanlının erken dönem mimarilerinden bir diğer örnek. Yıldırım Bayezid tarafından 14. yüzyıl yaptırılan külliye eşsiz bir mimariye sahip. Külliyeden günümüze ulaşan yapılar cami, medrese, hamam, darüşşifa ve türbe. Bursa kemeri ilk defa külliye içindeki camide kullanılmış.
Zafer Plaza: Türkiye’nin uluslararası nitelikteki altıncı, Bursa’nın ise ilk alışveriş merkezi. Üçgen piramit şeklinde, mavi camlardan oluşan bir binası var.
Kapalı Çarşı: İlk hali Orhan Gazi dönemine dayanan Kapalı Çarşı, sonraki yıllarda yeni çarşıların eklenmesiyle oluşmuş. 1958 yılında çıkan yangında neredeyse tamamı yanan çarşı yeniden inşa edilmiş. Çarşının üstü modern bir şekilde kapatılmış. Ünlü ipek kumaşları, şehre özgü tekstil ürünlerini bu çarşıda bulabilirsiniz.
Tophane: Bursa gezisinde uğranması gereken en turistik noktalardan biri Tophane. Çünkü bu bölgede saat kulesi, Hisar Kapısı, Osman ve Orhan Gazi’nin türbeleri bulunuyor.
Tophane Parkı’nda tüm heybetiyle duran saat kulesi, 1905 yılında inşa edilmiş. Yüksekliği 33 metreye varan kule bulunduğu konum sebebiyle geçmişte bir süre yangın gözetleme kulesi olarak kullanılmış.
Tabii ki Tophane’nin manzarasından bahsetmemek olmaz. Burası şehri kuşbakışı seyredebileceğiniz panoramik bir görüntüye sahip.
Hisar Kapısı: Bursa Kalesi’nin tarihi M. Ö. 1. yüzyıla kadar gitmekte. Birçok kez onarım gören kale Evliya Çelebi’ye göre 67 kule ve 5 kapıya sahip. Bu kapılardan biri Tophane’ye çıkarken solunuzda sizleri karşılayan Hisar Kapısı (Saltanat Kapısı). Çelebi Mehmet döneminde onarımı yapılmış. Diğer kapılar ise Kaplıca Kapısı, Zindan Kapı, Pınarbaşı Kapısı ve Yer Kapı.
Osman Gazi Türbesi: Osmanlı’nın kurucusu Osman Gazi, 1326 yılında Söğüt’te vefat etmiş. Vasiyeti üzerine fetih sonrası naaşı Bursa’ya getirilmiş ve Saint Elia (Gümüşlü Kümbet) Kilisesine gömülmüş. Yapı daha sonra hasar almış ve türbe Sultan Abdülaziz döneminde tekrar inşa edilmiş.
Orhan Gazi Türbesi: Osman Gazi’nin oğlu olan Orhan Gazi’nin türbesi babasının türbesinin karşısında yer alıyor. Diğer türbe gibi Sultan Abdülaziz döneminde tekrar inşa edilmiş.
Saraybosna Kardeşlik Çeşmesi: Bosna’daki Osmanlı mimarisinin simge eserlerinden olan çeşmenin benzeri 2008 yılında kardeş şehir Bursa’da hizmete açıldı. Çeşme Fomara Meydanı’nda bulunuyor. Bu çeşmenin benzerleri, Balıkesir’de “Bosna Çeşme” ve Konya’da “Baş Çarşı Çeşmesi” olarak karşımıza çıkmakta.
Cumhuriyet Caddesi: Trafiğe kapalı olması, ortasından tramway hattı geçmesi ile Bursa’nın İstiklal’i. Caddenin üzerinde birçok dükkan bulunuyor. Cadde üzerine hamam ve hanlar gibi tarihi yapılar da yer alıyor.
Koza Han: İstanbul’daki cami ve medresesine gelir sağlamak amacıyla II. Bayezit tarafından 1492 yılında yaptırılmış. Kesme taş ve tuğlaların kullandığı han, iki katlı olarak inşa edilmiş. Üst katta ipek ve ipek ürünleri satan dükkanlar bulunuyor. Zamanında handa ipek böceği kozaları ticareti yapılmış, hanın da adı buradan gelmekteymiş.
Kent Müzesi: Adliye binası olarak 1926 yılında inşa edilen yapıda hizmet veren 2004 yılında açılmış. Ülkemizin ilk kent müzesi. Üç katı bulunuyor. Bodrum katında “El Sanatları Çarşısı, İpek Kenti Bursa ve Üreten Bursa” bölümleri yer almakta.
Zemin katta Bursa ve çevresinde oluşan ilk uygarlıklardan, Osmanlı Dönemi’ne ve Kurtuluş Savaşı yıllarına uzanan Bursa tarihi ile ilgili bilgilerin aktarıldığı “Uygarlıklar Kenti Bursa” ve Cumhuriyet dönemi sonrasını anlatan “Çağdaş Bursa” galerileri sergileniyor. Birinci kat ise “Yaşam ve Kültürüyle Bursa” adlı galeri için ayrılmış. Müzenin giriş ücreti 2 TL.
Balibey Han: Fatih Sultan Mehmet döneminde inşa edilen yapı, Osmanlı’nın ilk üç katlı hanı olarak biliniyor. Kapalıçarşı’ya ticaret amacıyla gelenlerin konaklama ihtiyacını karşılayan han, günümüzde geleneksel el sanatları çarşısı olarak hizmet vermekte.
Dönen Taşlar Heykeli: Kinetik heykel akımının öncüsü olan ünlü Alman heykeltıraş Christian Tobin’e yaptırılan heykel, Karagöz ve Hacivat’ın diyalogunu temsil etmekteymiş. Heykelin yapımında Gemlik’ten çıkarılan Diabas taşı kullanılmış. Fotoğrafta arka tarafta kalan kısım çürüdü denilerek yıkıldığı için şu an yok.
Irgandı Köprüsü: Dünyada 4 tane çarşılı köprü bulunmakta. Bunların en eskisi 1442 yılında inşa edilen Irgandı Köprüsü. Yıllar içinde yıkıma uğrayan köprü 2004 yılında restore edilmiş.
Köprüde geleneksel halk sanatları atölyelerinin bulunuyor. Köprülerin diğerleri ise Bulgaristan’daki Osma Köprüsü, İtalya’daki Ponte Vecchio Köprüsü ve Rialto Köprüsü. Bulgaristan Filibe’de gördüğüm Meriç Nehri üstündeki çarşılı köprü niye listeye alınmamış acaba 😊
Türk İslam Eserleri Müzesi: Osmanlı Devleti’nin ilk medreselerinde olan Yeşil Medrese 1414-1424 yılları arasında inşa edilmiş. Diğer adı Sultaniye Medresesi olan yapının içinde yer alan müzede, 13. yüzyıldan 20. yüzyıla kadar uzanan Selçuklu ve Osmanlı dönemi eserler sergileniyor. Bu eserler arasında çiniler, seramikler, ahşap ve oyma eserler, Selçuklu ve Osmanlı sikkeleri, geleneksel Türk elişleri ve giysileri yer alıyor. Giriş ücreti 10 TL. Müze Kart geçerli. Günümüzde tadilat dolayısıyla müze ziyarete kapalı.
Panoramik Müze: Yepyeni bir müze. Dünyanın tam panoramik en büyük müzesi olan yapı Kasım 2018’de hizmete açılmış. Panoramik müzede 360 derece dairesel döngü içerisinde Bursa’nın fetih günü resmedilmiş. Müzede ayrıca Bursa’nın Beylikten Cihan Devletine uzanan yolculuğunu anlatılmakta. Ben gitmedim. Giriş ücreti 5 TL.
Tofaş Bursa Anadolu Arabaları Müzesi: Müzenin ana bölümünde geçmişten günümüze kullanılan taşıtlar ve Tofaş üretimi arabalar sergileniyor. Araba severler için ilgi çekici. Yan binada Sanat Galerisi yer alıyor. Gerçekten iyi düzenlenmiş kompleks bir alan. Ayrıca yıllara meydan okuyan çınar ve karadut ağaçlarının yer aldığı güzel bir müze bahçesi var. Giriş ücretsiz.
Cumalıkızık: Osmanlı mimarisini en güzel yansıtan evlerin bulunduğu köy. 2014 yılında UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne alınan Cumalıkızık, tarihi dokunun çok iyi korunduğu yerlerden. Doğal sokakların anıtsal eserlerle birleştiği köy, dizi ve filmlerde de mekan olarak kullanılmakta. Günümüzde ününe yakışır şekilde birçok turisti ağırlıyor.
Misi Köyü: Cumalıkızık kadar popüler olmasa da, şehir merkezine oldukça yakın tarihi bir köy daha bulunuyor: Misi Köyü yani günümüzdeki adıyla Gümüştepe. 2000 bin yıllık tarihe sahip köy, rengarenk tarihi ahşap evlere sahip. Köyün ortasından geçen Nilüfer Çayı köye ayrı bir hava katıyor.
İnkaya Tarihi Çınar Ağacı: Uludağ yolu üzerinde yer alan tarihi ağaç, neredeyse Osmanlı Devleti ile yaşıt. Yaklaşık 600 yılı deviren koca çınar, Türkiye’nin en yaşlı ağaçlarından biri. Çevresinde tesisler mevcut. Pek olumlu yorumlar almasa da, çayınızı kahvenizi tarihi çınarın gölgesi altında içebilirsiniz.
Uludağ: Ülkemizde kayak denilince akla Uludağ geliyor. Dik ve heybetli görünüme sahip olan Uludağ, 2500 metre yüksekliği ile Marmara Bölgesi’nin en büyük dağı. Bursa’ya uzaklığı 35 kilometre. Yaz kış fark etmeksizin yıl içinde binlerce yerli ve yabancı turiste ev sahipliği yapmakta. Yıllar önce arkadaşım Özgün Uludağ’ı yazmıştı, okumak için tıklayın.
Tirilye: Yakınlığı ile hem Bursalıların hem de İstanbul’da yaşayanların hafta sonu gözdelerinden biri Tirilye. Eski bir Rum köyü. Tarihi evleri ve zeytini ile ün yapmış bir yerleşim yeri.
Tirilye için ayrı bir yazı yazılır aslında. Küçücük köy ama birçok gezilecek yere sahip. Bunlar arasında Fatih Cami, Taş Mektep, Dündar Evi, Tabut Ev, Kemerli Kilise gibi yerler bulunuyor.
Gölyazı: Gölyazı da Tirilye gibi eski bir Rum balıkçı köyü. Tarihte Apollon Krallığının merkezi olan Gölyazı, sit alanı olarak koruma altına alınmış durumda. Tarihi sokaklara sahip Gölyazı’yı tepeden seyretmek için en iyi noktalardan biri Zambak Tepe.
Köyün girişindeki köprüde sizleri Ağlayan Çınar karşılıyor. Yaklaşık 750 yıllık geçmişe sahip tarihi çınara böyle denmesinin sebebi, gövdesinde oluşan oluktan doğal kaynak suyunun yüzeye çıkması. Çınar için rivayet edilen bir de aşk hikayesi var. Mehmet ile Rum kızı Eleni çiftinin buluşma ve vefat noktaları olan ağaç, o günden beridir arkalarından göz yaşı dökmekteymiş.
Köyde görülmesi gereken yerlerden biri Aziz Panteleimon Kilisesi. Anadolu Rum Ortodoks kiliseleri örneklerinden olan kilisenin 1903 yılında inşa edildiği tahmin ediliyor. Mübadeleye kadar aktif olarak faaliyet göstermekteymiş.
Gölyazı, Uluabat Gölü kenarında bir yarımada. Buraya kadar gelmişken gölde sandal keyfi yapabilirsiniz.
Belirtmem gereken bir konu var. Son zamanlarda Gölyazı için kirliliği ve bakımsızlığı hakkında birçok şikayet bulunmakta. Gidecek olanların bu konuyu dikkate almayı öneririm.
Bursa’da benim gitmediğim ve gitmeyi çok istediğim bazı yerler bulunuyor (Gittikçe yazıyı güncellemeyi düşünüyorum). Bu yerlerin başında tabi ki şelaleler yer alıyor. Bursa’ya yolum düşerse gideceğim şelaleler: Saitabat Şelalesi, Küreklidere Şelalesi, Suuçtu Şelalesi, Alaçam Şelalesi. Sadağı Kanyonu Tabiat Parkı ise bir diğer uğrayacağım nokta olacak.
Bursa Yemek
Yavuz İskenderoğlu: Bursa’ya gelip de yöreye has iskender yememek olmaz. Şehirde adım başı iskender yapan yer bulabilirsiniz. Eminim ki hepsi oldukça lezzetli yapıyorlardır. Biz tercihimizi Yavuz İskenderoğlu’ndan yana kullandık (karşımıza çıktı). Lezzeti oldukça güzeldi.
Gezmek Güzel Şey & Hayat Gezince Güzel