Türkiye’nin fındık başkenti Giresun, Doğu Karadeniz’in güzide şehirlerinden. Maviyle yeşilin buluştuğu şehir aynı zamanda tescilli olarak kirazın anavatanı. Yaklaşık 4000 yıllık tarihe sahip bir kent. Hadi gelin Giresun’un gezilecek yerlerine göz atalım.

Giresun Gezilecek Yerler
Giresun’da gezilecek yerler il sınırlarına dağılmış durumda. Merkezde gezilecek yerler birbirine yürüme mesafesindeyken, merkezin dışındakilere ulaşım biraz uğraştırıcı olabilir.

Giresun Kalesi: Ne zaman yapıldığı tam olarak bilinmese de, M.Ö. 2. yüzyıla tarihleniyor. Şehre hakim bir tepede yer alıyor. Farklı açılardan Giresun ve ada manzarasına sahip. Kale için yerel halk ve turistlerin yorumları pek iç açıcı değil. Çoğunlukla bakımsızlıktan yakınıyorlar. Benim ziyaretimde gözüme çarpan bir şey olmadı. Kaleye giriş ücreti bulunmuyor.

Tarihi Evler: Zeytinlik Mahallesinde bulunan tarihi evler 19. yüzyıldan kalma. Bölgede tescilli 80 ev bulunmakta. Büyük bir çoğunluğu restore edilmiş, bazılarının ise restorasyonu devam etmekte. Restorasyon yapılan evlerin girişine evlerin hangi tarihte kim tarafından yapıldığı, kime satıldığı, kimlerin yaşadığı gibi bilgiler yerleştirilmiş. Tarihi evlerden bazılarını ziyaret etmek mümkün.

Gazi Caddesi: Giresun’un en işlek caddesi. Meydandan başlayıp hafif yokuş bir şekilde yukarı devam ediyor. Sadece yaya trafiğine açık.

Giresun Müzesi: Öncelikle müze binasından başlamak lazım. Çünkü 250 yıllık tarihi Gogora Kilisesi müze binası olarak hizmet vermekte. 1924 yılına kadar kilise olarak kullanılan yapı, 1948-1967 yılları arasında cezaevi olarak kullanılmış. Müze olarak 1988 yılında faaliyete geçmiş.

Müzenin içinde etnografik ve birçok döneme ait arkeolojik eserler sergilenmekte. Kubbe içindeki İsa tasviri görülmeye değer. Benim en çok ilgi çeken ise mahzen kısmı oldu. Giriş ücretsiz.

Eski Katolik Kilisesi (Çocuk Kütüphanesi): Gotik mimaride inşa edilen kilise, 19. yüzyıl eserlerinden (bazı kaynaklarda 1912 deniyor). Kilise binası 1967’den beri çocuk kütüphanesi olarak hizmet vermekte.

Kapu Cami: Kale girişine inşa edildiği için halk arasında “Kapu Cami” olarak anılan yapı, 1461 yılına tarihlense de yıkılıp tekrar inşası 1896 yılında olmuş. Kesme taştan inşa edilen cami, kare planda ve tek kubbeye sahip. Korunması gerekli Kültür Varlığı olarak tescillenip koruma altına alınan eserlerden.

Hacı Miktad Cami: Meydanda bulunan cami, ilk olarak 1661 yılında Hacı Miktad tarafından inşa edilmiş. Şimdiki cami 19. yüzyılın sonlarında eski caminin yerine yapılmış. Bahçe kapısında Cumhuriyet döneminde yaptırılmış bir taç kapı bulunmakta.

Kale Cami: Tek kubbeli ve kare planlı cami, son dönem Osmanlı mimarisinin en güzel örneklerinden. Kesme taştan yapılan cami 1911 yılında inşa edilmiş. Cami içinde ve dışında barok tarzında işlemeler ve süslemeler bulunmakta. Kültür Varlığı olarak tescillenen eserlerden.

Seyid Vakkas Türbesi: Seyyid Vakkas (Sa’d İbni Vakkas) Fatih Sultan Mehmet’in askerlerinden. Giresun’un fethi öncesinde şehre gelip Hristiyanların arasına sızmaya çalışmış, bu sırada fark edilince direnmiş ve savaşarak bugünkü türbesinin bulunduğu yere kadar gelebilmiş. Önceleri ahşap olan ziyaretgahının yerine kümbet tarzı türbe inşa edilmiş.

Giresun Adası: Karadeniz’de ada yok sanıyorsanız, yanılıyorsunuz. Karadeniz’de onlarca ada bulunmakta. Türkiye’ye bağlı ise iki tane. Giresun adası bunlardan biri (diğeri Kefken Adası). Antik Çağda ve Orta Çağ dönemlerinde yerleşimin olduğu adada sur, kilise, şapel ve sarnıç kalıntıları bulunmakta. Adaya limandan giden tekne turu ile ulaşım mümkün.

Biraz da şehir merkezinden ayrılalım…
Uluburun Plajı: Espiye ile Keşap ilçeleri arasında, Değirmenağzı mevkiinde bulunan plaj, Giresun’un en güzel plajlarından. Kamp için ideal yerlerden.

Deliklitaş Plajı: Görele ilçesinde bulunan plaj, adından anlaşılacağı üzere Deliklitaş’ı ile meşhur. Deniz suyunun aşındırması ve diğer doğa olayları sebebiyle kayanın delinmesiyle oluşan Deliklitaş ilginç bir görünüm oluşturmakta.

Andoz Kalesi: Espiye ilçesinde yer alan kale, denize ve vadiye hakim bir tepe üzerine kurulmuş. Yapım yılı olarak M. Ö. 1300’lü yıllar olabileceği tahmin ediliyor.

Eynesil Yeşil Cami: Dışarıdan tarihi bir cami gibi gözükse de, aslında inşasına 1987 yılında başlanmış. Selçuklu ve Osmanlı mimarisi ile inşa edilen caminin yapımı tam olarak bitmese de 2012 yılında ibadete açılmış.
Caminin ilgi çeken batı kapısı, Sivas Divriği Ulu Cami’nin kuzey kapısı 5’te 4 oranında küçültülerek inşa edilmiş. El işçiliği görülmeye değer. Caminin içerisinde Selçuklu örneği mihrap yer alıyor.

Tirebolu Kalesi: Diğer adı Saint-Jean Kalesi. Dik merdivenlerle kaleye ulaşılmakta. Kale biraz bakımsız kalmış, içinde küçük bir kafe var.

Bu arada Tirebolu adı Tripolis yani üç şehirden (üç kale) gelmekte. Bedrama – Andoz ve Tirebolu Kalesi. Kale güzel bir sahil manzarasına sahip. Giriş ücretsiz.
Bedrama Kalesi: Tirebolu ilçesine bağlı Örenkaya köyü sınırları bulunan kale, tahmini olarak Orta Çağ döneminden kalma bir gözetleme kalesi. Harşit Vadisi’ne ve deniz kıyısına hâkim bir tepe üzerine kurulmuş.

Yolunun son kısmı iyi değil. Kaleye ulaşabilmek için bir süre patika yoldan yürümek gerekiyor. Pek de tekin olmayan merdivenlerden kaleye çıkılıyor. Kaleden geriye neredeyse hiçbir şey kalmamış, ancak manzarası güzel (bir tarafı güzel, diğer tarafta iş makinalarının olduğu kötü bir manzara var).

Doğankent Şelalesi (Çatalağaç Şelalesi): İsmini aldığı Doğankent ilçesine 6 kilometre uzaklıkta. Güvenlik Tüneli’ni geçtiğinizde solunuzda kalıyor. Yaklaşık 20 metreden dökülen şelale, virajlı yollar sonrası güzel bir dinlenme yeri. Buraya kadar gelmişken Gümüşhane sınırlarında yer Örümcek Ormanları Tabiat Parkı’nı da ziyaret edin derim.

Sis Dağı: Trabzon – Giresun sınırında yer alan yayla, çise ve sisin bolca eşlik etmesiyle ünlü. Aksine biz gittiğimizde bol güneşli bir hava vardı. Yaylada minik bir şelale ve onun oluşturduğu gölet (Sandık Gölü) bulunmakta. Yazısı için tıklayın.

Görele tarafından gelenler için bir de önerim var. Kısmen yol üstünde kalan ve 750 metre patika yürüyüşü ile ulaşılan Paşaca Şelalesi’ni görün 😊

Yedideğirmenler Tabiat Parkı: Bağlı bulunduğu ilçe olan Espiye’ye 28 kilometre uzaklıktaki tabiat parkı, adını köylülerin hala kullandığı 250 – 300 yıllık değirmenlerden almakta. Yedi değirmenin altısı günümüzde kullanılabilir halde. Değirmenlerin yanında şelaleler, mağaralar, asırlık armut ağaçları ve obruk gibi doğal güzellikler tabiat parkının önemini artırıyor. Tabiat parkı, 45 farklı familyaya ait 97 bitki türüne ve 154 omurgalı hayvan türüne ev sahipliği yapmakta. Yazısı için tıklayın.

Kuzalan Şelalesi: Giresun Dereli ilçesine 20, şehir merkezine ise yaklaşık 50 kilometre uzaklıkta bulunan şelale, Giresun – Şebinkarahisar yolu üzerinde bulunuyor. Bu yolu kullanırken şelaleyi görmemeniz mümkün değil. Yaklaşık 20 metre yükseklikten akan şelale güzel bir manzara oluşturmakta. Yazısı için tıklayın.

Mavi Göl: Kuzalan Şelalesi’ne bir kilometre uzaklıkta. Efsane bir renk, muhteşem bir güzellik. Gölü ilk gördüğümde o kadar etkilenmiştim ki anlatamam. İçinde yüzmek ise ayrı bir keyifti. Popüler olmadan keşfetmek işe yaradı. Günümüzde potansiyeli anlaşıldığından iyice turizme açıldı. Giresun gezisinde kesinlikle görülmesi gereken yerlerden. Yazısı için tıklayın.

Kümbet Yaylası: Kuzalan Şelalesi ve Mavi Göl’ü gördüyseniz artık Giresun’un en meşhur yaylasına geçebiliriz. Yaz – kış turistlerin ilgi odağı olan yayla 1640 rakımda bulunuyor. Yollarının düzgünlüğü, alt yapı hizmetlerinin tam olması sebebiyle, piknik ve kamp için de tercih edilmekte. Yazısı için tıklayın.

Kök Ev: Aslında burası yemek yeri, ancak biz doğası için gittik. Yeşilin içinde, ırmak sesinin huzur verdiği bir yer. Yemek zorunda değilsiniz, ziyaret edip dönebilirsiniz. Zaten işletme için çok da güzel şeyler söylenmiyor 😅

Şehir sınırlarında bazı gitmediğim yerler de bulunuyor. Onları da aşağıda belirttim.
Meryem Ana Manastırı: Trabzon’daki Sümela Manastırı’na benzetilen yapı, tıpkı onun gibi sarp kayalık oyularak yapılmış. Sümela kadar ihtişamlı gözükmese de yolunuz Şebinkarahisar ilçesine düşerse ziyaret edilebilir. Buralara kadar gelmişken Taşhanlar ve Çağlayan Köyü Şelalesi‘ni de görün derim.
Ezedin Köprüsü: Bulancak merkezine 20 kilometre uzaklıktaki köprü Aksu Çayı üzerine inşa edilmiş. Ne zaman yapıldığı belli olmayan köprünün yapımında moloz taş, kesme taş ve kaba yonu taş kullanılmış.
Giresun’da Yemek
Espiye Park Pide: Karadeniz’de neredeyse her il kendi pidesinin güzelliğinden bahseder. Her ilin pidesinin de kendine has özellikleri bulunmakta. Espiye’nin ince hamurlu uzun pidesi de bunlardan bir tanesi. Oldukça lezzetli olduğunu söyleyebilirim.

Giresun haritamı da buraya bırakıyorum 😊
Gezmek Güzel Şey & Hayat Gezince Güzel
Yorumlar
Şaban
(10 Temmuz 2020 - 21:10)Evlat komsumuz Gıresunu gezmıstım.Ama yapmıs oldugun bu paylasımdan cok seyler kazandım.Gıresuna demekkı yanlızca bakmısım.Bakmakla gezmek ve gormek cok farklı.Tesekkurler evlat.Yola devam.GEZMEK GUZEL SEY
Serdar
(10 Temmuz 2020 - 22:04)Sağ ol baba 🙂
Cengiz
(11 Temmuz 2020 - 17:28)Eline sağlık güzel bir rehber olmuş
Serdar
(11 Temmuz 2020 - 20:06)Çok teşekkür ederim 🙂
okan
(2 Ağustos 2020 - 15:28)aktardığınız değerli bilgilerden dolayı çok teşekkür ediyorum, bahtınız açık olsun.
Serdar
(25 Ağustos 2020 - 12:21)Teşekkür ederim 🙂