Bundan yaklaşık 4 yıl önce yakın bir arkadaşımın Kayseri’deki düğünü için Trabzon’dan yola çıkmış, Amasya – Tokat – Çorum üçlüsünü gezmeye fırsat bulmuştum. Çorum’daki planlarım arasında Alacahöyük ve Hattuşa olmasına rağmen, Alacahöyük gezisi sonrası Çorumlu arkadaşımın tavsiyesi üzerine Oğuzlar’a doğru yol almıştık. Hayatımın ilk ve tek jet – ski keyfini de orada yaşamıştım 😊 (tıklayın)
Hal böyle iken, ülkemizin UNESCO Dünya Mirası Listesi’ndeki yerlerin tamamını görme hedefimi gerçekleştirme adına yolumun tekrar Çorum’a düşmesi gerekiyordu. Çok sevdiğim Bekir abime vermiş olduğum Sivas gezisi sözümü yerine getirirken, Hattuşa’ya da uğradık 🙂
Hattuşa Ören Yeri Nerede?
Hattuşa Ören Yeri, Çorum’un Boğazkale ilçesinde yer almakta. Çorum’a uzaklığı 80 kilometre iken Yozgat’a ise yaklaşık 45 kilometre mesafede bulunmakta.
Hattuşa Ören Yeri’ne Nasıl Gidilir?
Ören yerine ulaşmak için maalesef şahsi aracınız olmalı. Çorum’dan Ankara yönünde ilerlerken Sungurlu’ya 7 kilometre kala sola dönüp Boğazkale ilçesine varmanız gerekmekte. Hattuşa Ören Yeri, Boğazkale’ye 1 kilometre kadar uzaklıkta.
Toplu taşıma için de önce Çorum’dan Sungurlu’ya, Sungurlu’dan ise Boğazkale’ye kalkan dolmuş ya da otobüsleri kullanabilirsiniz. Ancak bu çok önerilen bir tercih değil. Hem servislerin hizmet kalitesinin düşük, hem de Hattuşa’yı yürüyerek gezmenin çok zor olmasından dolayı araçla gezmeniz size avantaj sağlayacaktır.
Hattuşa Ören Yeri Giriş Ücreti ve Ziyaret Saatleri
Giriş ücreti 12 TL olan ören yerinde Müze Kart geçerli.
Ziyaret saatleri ise yaz dönemi 08.00 – 19.00 arası iken, kış döneminde 08.00 – 17.00 arası.
Hattuşa Ören Yeri
Hattuşa, Anadolu’da ilk kez organize devlet kuran Hititler’in başkenti. İlk kez 1834 yılında Fransız arkeolog Charles Texier tarafından keşfedilen Hattuşa, 1986 yılında UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne alınmış.
Kaynaklarda “bin tanrılı şehir” olarak bahsedilen Hattuşa’nın başkent ilan edilmesi, M.Ö. 1600’lü yıllara dayanmaktadır. Dönemin en büyük güçlerinden olan Hititler’in kralı I. Hattuşili tarafından başkent ilan edilen Hattuşa’dan günümüze kadar gelebilen eserler büyük kral IV. Tuthaliya zamanından kalmadır (M.Ö. 13. yüzyıl).
Hattuşa Ören Yeri, aşağı ve yukarı şehir şeklinde ayrılmakta. Geniş bir alana yayıldığı için yukarıda bahsettiğim gibi yürüyerek gezmek çok zor. Bilet gişesinden rica ettiğiniz haritayı yanınıza alıp aracınızla rahatlıkla gezebilirsiniz.
Aşağı Şehir
Aşağı şehirdeki en önemli eser, Hattuşa’nın en büyük dini yapısı olan Büyük Tapınak. Bunun yanında sivil yaşam alanlarının bulunduğu aşağı şehirde, görülmesi gereken diğer bir eser ise yeşil renkli sunak taşı. Bu taşa dokunan insanların dileklerinin kabul edildiği rivayet edilmekte.
Yukarı Şehir
Hattuşa Ören Yeri’ni internette arattığınızda karşınıza gelen Aslanlı Kapı’nın bulunduğu yukarı şehir, daha çok kutsal mekanların ve tapınakların olduğu şehir olarak geçmekte. Yaklaşık 6 kilometrelik surlarla çevrili şehirde Aslanlı Kapı haricinde, Kral Kapı, Yer Kapı, Sfenksli Kapı gibi yapılar da bulunuyor.
Neredeyse Hattuşa’nın bütün fotoğraflarında görebileceğiniz Aslanlı Kapı, adını iki kenarındaki taş kemerle birbirine bağlanan “kentin koruyucuları” aslan kabartmalarından alma. Sağ taraftaki kabartma oldukça iyi korunmuşken, sol taraftaki aslan kabartması aslına uygun olarak restore edilmeye çalışılmış.
Silahlı tanrı kabartması bulunan Kral Kapısı, bir diğer önemli eser. Orijinalinin Anadolu Medeniyetler Müzesi’nde sergilendiğini söyleyeyim.
Ören yerinin ilgi çeken oluşumlarından biri de Yer Kapı Tüneli. Adına potern denilen bu tünel, 71 metre uzunluğunda ve 3 metre yüksekliğinde.
Tünelin içinden geçip sola dönüp merdivenleri kullandığınızda ise sizi Sfenksli Kapı karşılıyor. Şehrin en yüksek yerinde bulunan kapıdan şehri izleyebilirsiniz.
Hattuşa’ya ait anlatacağım son yer, Hiyeroglifli Oda. Demir parmaklıklarla kapatılan odada, büyük kral II. Şuppiluliuma’nın yaptığı işler anlatılmakta.
Hattuşa gezisi sonrası, bu ören yeri kazılarında ortaya çıkan eserlerin sergilendiği Boğazkale Müzesi’ni de ziyaret edebilirsiniz. Giriş ücreti 7 TL. Sadece kazılarda çıkan eserler değil, çevreden müzeye gelen çeşitli eserler de sergilenmekte.
Yazılıkaya
Ören yeri ve müze ziyareti bittiyse, sizleri yaklaşık 3 kilometre uzaklıktaki, M.Ö. 13. yüzyıla ait açık hava tapınağı olan Yazılıkaya’ya doğru alalım. Dağ yamacına inşa edilmiş, yüksek kayalıklarla çevrili tapınak, ilkbahardaki yeni yıl kutlamaları için törensel amaçlı kullanılmaktaymış.
Şimdiye kadar bilinen Hitit kaya anıtlarının en büyüğü olan, Hitit tanrılarının resmedildiği görkemli kabartmalara sahip açık hava tapınağı, A ve B odaları olmak üzere iki bölümden oluşmakta. A odasında on iki yer altı tanrısı kabartması, Tanrı Teşup ve Tanrıça Hepat’ın karşılaşması ile bu odadaki en büyük kabartma olan IV. Tuthaliya’ya ait kabartması bulunmaktadır.
Dar bir geçitten ulaşılan B odasında ise en çok ilgi çeken, on iki yer altı tanrısı kabartması. Tanrı Şarumma’nın IV. Tuthaliya’ya sarılarak kılavuzluk etmesi, Yeraltı Kılıç Tanrısı (Nergal) ve yine IV. Tuthaliya kabartmaları B odasının diğer eserleri.
UNESCO Dünya Mirası Listesi’ndeki Hattuşa Ören Yeri ve Yazılıkaya Açık Hava Tapınağı’nı da böylece geride bırakmış oldum. Ülkemizin UNESCO Dünya Mirası Listesi’ndeki diğer yerleri için tıklayın.
Gezmek Güzel Şey & Hayat Gezince Güzel
Yorumlar
merve
(5 Kasım 2021 - 12:47)Anlatımınız için çok teşekkürler, çok faydalı oldu.
Serdar
(9 Kasım 2021 - 23:07)ben teşekkür ederim 🙂