Sofya’da Pasaport Kaybettik!

Son zamanlarda gerek işimden dolayı, gerekse yol arkadaşı bulamamdan dolayı gezi sayım azalmaya başlamıştı. Bana göre uzun zamandır da yurt dışına çıkamamıştım. Bu süreç ne kadar daha devam edecek diye moral bozarken imdadıma dostum Şahin yetişti.

Peki Şahin’le biz nasıl gezmeye karar verdik? Kısaca ondan bahsedeyim. Ağustos ayının son günü Şahin’in memleketi olan Adana’da idim. Sosyal medyada yaptığım bir paylaşım sonrası Şahin beni aradı ve muhabbete başladık. Laf arasında eşinin Kasım ayının ortalarında kongreye gideceğini, o hafta için benimle gelebileceğini söyledi. Bu fırsatı değerlendirmeliydim 😅

Şahin ve Ben (Filibe’deyken)

Şahin vize konusunda sıkıntısı olmadığını, tanıdık birisinin bu işi kısa sürede hallettiğini söylüyordu. Ancak benim bir sıkıntım vardı, yeşil pasaport hakkımı Ekim ayında kazanıyordum. Yetişmeme ihtimaline karşılık bekleme kararı aldık. Gidilecek ülke konusunda da Bulgaristan’ı seçmiştik. Çünkü Bulgaristan yakın bir ülkeydi ve uçak kullanmayacağımız için plan yapmak daha kolaydı. Ayrıca Şahin’in eşinin Bulgar göçmeni olması sebebiyle ülke hakkında daha çok bilgiye sahiptik.

Gezime kısa bir süre kala benim yeşil pasaportum gelmiş, Şahin de vizeye başvurmuştu. Şahin Schengen vizesi alacağı için sadece Bulgaristan’a değil başka ülkelere de gidebiliriz demişti. Bunun üzerine planlarıma Romanya’nın başkenti Bükreş’i de ekledim. Otobüs biletlerini almış, konaklama rezervasyonlarını yapmıştım.

Filibe otobüsümüze 4 gün kala Şahin’den kötü haber geldi. Vize işi olmamıştı (Ayrıntıya girmiyorum 😊). Zaman kaybetmeden Bulgaristan vizesine başvuracağını, Romanya işinin suya düştüğünü söyledi. Ben de bunun üzerine Bükreş otobüs biletini ve otel rezervasyonunu iptal ettim.

Peki bu kadar kısa sürede Bulgaristan vizesi çıkacak mıydı? Onun telaşı sardı bizi. Şahin evraklarının tam olduğunu, daha önce de Bulgaristan’a giriş – çıkış yapmış olmasının da vize işini kolaylaştıracağını söylüyordu. Öyle de oldu. Vizenin çıktığı haberi geldi. Aynı zamanda Şahin bir bilgi daha öğrenmişti. Çok girişli bir Bulgaristan vizesi ile Romanya’ya giriş yapılabiliyordu. Şaşırsam da, benim araştırmalarım bu bilgileri doğruluyordu.

Hemen Romanya için tekrar biletler alındı, rezervasyonlar yapıldı. Şahin’in de en az benim kadar merak ettiği Bükreş’e gidebilecektik. Bütün sorunlar ortadan kalkmıştı.

Geziye başladığımız Filibe’de 1 gün geçirmiş, ertesi gün Bulgaristan’ın başkenti Sofya’ya geçmiştik. Her şey yolundaydı. Uzun zamandır görüşemediğim dostumla güzel bir gezi geçiriyorduk. Şahin bütün fotoğraflarımı trollemeye çalışıyor arada şakalar yapıyordu.

Turumuzun 3. günü planımız Sofya’nın uzağındaki Boyana Kilisesi ve Ulusal Tarih Müzesi’ni gezip gece geç saatlerdeki Bükreş otobüsüne binmekti. Bunun için sabah otogara gitmiş, sırt çantalarımızı emanete bırakmıştık. Emanette çalışanların Türk olması ise bizi şaşırtmıştı 😊

Boyana Kilisesi

Boyana Kilisesi’ni gezdikten sonra yönümüzü müzeye çevirdik. Oldukça güzel tasarlanmış müzeyi de ziyaret ettikten sonra otobüs durağına doğru hareketlendik. İşte o an Şahin’den bizi dehşete düşürecek tepki geldi: “Pasaportum yok”. Şahin’i tanıdığımdan ve şaka yapma potansiyelinin çok yüksek olduğunu bildiğimden inanmadım. Ama yüzündeki telaş ve “bu konuda şaka yapılır mı?” demesinin ardından ben de şok olmuştum.

Ulusal Tarih Müzesi

Kısa süreli afallamanın ardından ilk iş olarak müzeye döndük. Gişe görevlisine durumu açıklayıp tekrar bilet almadan içeri girdik. Şahin soluklanmak için oturduğumuz 2. Kata çıkarken (otururken düşürme ihtimali için) ben de yarım yamalak İngilizcemle görevliye pasaport bulup bulmadıklarını sordum. İki taraftan da olumlu bir sonuç alamadık. Müzeden bir telefon numarası alarak oradan ayrıldık. Yolda düşmesinin haricinde pasaportun olabileceği birkaç yer vardı. Bunlar kiliseye gittiğimiz 63 numaralı otobüs, Boyana Kilisesi, otelimiz ve Şahin’in sırt çantası.

63 nolu Otobüs

Hemen ihtimalleri değerlendirmeye aldık. İlk iş Boyana Kilisesi’ni aramak oldu. Telefonun ucundaki kişi şaşırsa da, 10 dakika sonra tekrar aramamızı söyledi. Biz de o süreçte oteli aramaya karar verdik. Oradan da olumlu bir geri dönüş alamayınca çareyi 63 numaralı otobüse tekrar binmekte bulduk.

Şöyle düşünebilirsiniz: “63 numaralı otobüs 1 tane mi var?” Biz de sizin gibi düşündük. Ancak bu otobüsün kullandığı hatta çok otobüs olma ihtimali yoktu. Şoföre durumu açıklayabilirsek o da başkalarını arayıp sorabilirdi. Bu düşünceyle bindiğimiz otobüste şoförle anlaşamadık. İngilizceden bir haberdi abimiz. En önde oturan iki Bulgar teyzemiz de olan biteni anlamaya çalışıyordu. Şahin’in aklına eşinin kuzeni geldi. O Bulgaristan’da yaşıyordu ve derdimizi telefonda anlatabilirdi. Telefonu şoföre verip konuşmasını sağlamaya çalışırken, Bulgar kadınlar İngilizce konuşarak şoförün telefonla konuşmasının doğru olmadığını söylüyorlardı. Durumu anlatınca, bir anda teyzeler bize yardımcı olmaya başladı. Şoföre tercümanlık yapıyorlardı 😊 Ancak şoför birkaç yeri arasa da, pasaporttan bir haber yoktu.

Biz bu süreçte merkeze doğru dönüyorduk. Tekrar kiliseyi ve müzeyi aramalarımız sonuç vermeyince otogara döndük. Son şansımız olan sırt çantasını didik didik ettik. Şahin en başından beri çantada olamayacağını söylüyordu ve haklıydı. Bütün ihtimalleri denemiş olduk.

Artık yapabileceğimiz tek bir şey vardı: Konsolosluğa gidip durumu bildirmek. Şanslıydık ki, Sofya’daydık ve Türk konsolosluğu vardı. Konsolosluğa varıp olayı anlattığımızda geçici pasaport verileceğini, diğer pasaportun o andan itibaren iptal olacağı söylendi. Polise gidip bilgi vermemize gerek olup olmadığını sorduğumuzda ise “gerek yok” cevabını aldık.

Türk Konsolosluğu

Geçici pasaport için fotoğraf gerektiği için bizi yaklaşık 100 metre uzaktaki bir kırtasiyeye yolladılar. Kadın küçük bir alanda fotoğraf çekimi de yapıyormuş. Şahin biyometrik fotoğrafını çekildikten sonra konsolosluğa dönüp geçici pasaportu aldık. Ülkeyi terk etmek için bir hafta süre verildi 😅

Şahin Fotoğraf Çekiliyor 🙂

Sıkıntımız çözülmüştü ama Romanya gezimizi yapamayacaktık. Yine Romanya’ya ait rezervasyonları iptal ettim. Geri kalan günlerimize Veliko Tırnova ve Burgaz’ı ekledik. Her ne kadar planlar birçok kez değişmiş olsa da, Bulgaristan’da oldukça güzel 8 gün geçirdik. Demek ki Romanya’ya gitmemiz ilahi bir güç tarafından istenmiyordu 😅

Geçici Pembe Pasaport 🙂

Dip Not: Ülkeye girişte geçici pasaportunuza el konuluyor. Tekrar pasaport çıkartabilmeniz için size pasaportun fotokopisi veriliyor. Sadece defter bedelini ödeyerek pasaportunuzu çıkartabiliyorsunuz. Ayrıca otobüsle ülkeye girecekseniz işlemler uzun sürdüğünden bunu muavine ya da otobüs şoförüne söylemenizde fayda var. Böylece ilk sizin işleminiz yapılmaya başlanacak ve otobüstekileri fazla bekletmemiş olacaksınız.

Gezmek Güzel Şey & Hayat Gezince Güzel

Bir Yorum Yazın

Yazar: Serdar

Küçüklüğümden beri babam sayesinde ekonomik tatiller yaptık. Büyüdükçe babamın izinden gitmeye çalışıyorum :) Bugüne kadar kendime göre çok yer gezdim ancak bunları bloga yazma fikri arkadaşların ısrarı sonucu oluştu. Gezmek güzel şey, hayat gezince güzel :)