Kaçkar Dağı’nın Eteklerindeki Yayla: Elevit Yaylası

Geziye Nasıl Karar Verdik?

Gezmek güzel şey takipçilerinin dikkat edeceği üzere son zamanlarda gezilerimizi Çamlıhemşin’in birbirinden güzel yaylalarına yapıyoruz. Pokut, Sal, Gito, Badara, Avusor ve Huser Yaylaları’na giderek her bir yaylanın kendine özgü özellikleriyle ön plana çıktığını fark etmiş, her birinden ayrı zevk almıştık. Hatta sitemize de yazarak, bu özellikleri sizlerle paylaşmıştık 🙂

Yayla gezilerimizde ulaşım konusunda genellikle Turolog’dan destek aldığımızı sitemizde yazmıştık. Turolog’un tur katologlarını incelerken Elevit Yaylası’nı görmüş, çok beğenmiştik. Ancak katolog’daki tur programı Elevit Yaylası dışında, bizim daha önceden gittiğimiz Zilkale, Palovit Şelalesi, Şenyuva köyünü de içeriyordu. Daha önce defalarca ziyaret ettiğimiz yerleri tekrar görmek istemiyorduk. Bu nedenle Turolog Ayhan Bey’le konuşma kararı aldık. Ayhan Bey isteğimiz doğrultusunda Elevit, Trovit, Palovit, Amlakit ve Samistal Yaylalarına günübirlik olarak tur düzenleyebileceğini söyledi. Çok sevinmiştik. Hemen gezi ekibimizi kurmalıydık.

Merakla beklediğimiz Elevit Yaylası

Hafta sonları sınav görevlerimiz olduğu için bu geziyi biraz erteledik ve bizim için en uygun tarih olan 04.08.2018’de gitme kararı aldık. Ancak yaz mevsiminin en güzel zamanları olduğu için Turolog’un tur programları çok yoğun geçiyordu. Devamlı telefonların çekmediği yaylalara gittikleri için de Ayhan Bey’e ulaşma konusunda sıkıntı yaşıyorduk. Sonunda geziye 1 gün kala gezimizi netleştirebildik; ama gezide bazı eksikler olacaktı. Son günlerde Rize’deki yoğun yağışlar nedeniyle Palovit Yaylası’na giden yol kapanmış. Palovit, Amlakit ve Samistal’e ulaşmak imkansız hale gelmiş. Bu nedenle sadece Elevit, Trovit Yaylalarına ve Çat Vadisi Seyir Tepesi’ne gidebilecektik. Geziyi gerçekleştirdikten sonra bile aklımız diğer yaylalarda kalsa da yapacak bir şey yoktu, yol kapalıydı 🙁

Gezi Ekibimiz

Bu gezimizde kardeşim Ecem, Gezmek güzel şey site yöneticisi Serdar, fakülteden arkadaşım Esra, Ankara’dan hafta sonu için 12 saatlik yolu otobüsle gelen ve yol yorgunluğunu üzerinden atamadan yaylalara sürüklediğimiz arkadaşımız Candan, iş arkadaşımız Yusuf Emre ve nişanlısı Melike bizlere eşlik etti.

Trovit ve Elevit Yaylası’na Nasıl Gidilir?

Trovit Yaylası’nın hoplatan zıplatan yolu 😀

Trabzon Meydan’dan Turolog’un minibüsüne binerek yolculuğumuza başladık. Rize’de Çamlıhemşin’e geldiğimizde Zilkale yönüne doğru devam ettik. Sonrasında Elevit Yaylası’nı gösteren tabelaları takip etmeye başladık. Yol üzerinde yörenin en eski köprülerinden biri olan Goboş Köprüsü‘ne uğradık. Daha sonra Elevit ve Trovit yaylalarına tırmanmaya başladık. Yayla yolu asfalt olmadığından bol bol hoplattı zıplattı bizi. İlk önce Elevit Yaylası’na varsak da minibüsten inmedik. Trovit Yaylası’na devam ettik. Burayı gezdikten sora geri dönüp Elevit Yaylası’nda yürüyüş yaptık.

İlk Durağımız Trovit Yaylası

Trovit Yaylası’nın girişindeki sıra sıra evler 🙂

Trovit Yaylası‘na geldiğimizde bizleri sıra sıra dizilmiş yayla evleri karşıladı. Biraz ilerledikten sonra minibüsten inip yürüyüşe başladık. Etrafımız sisliydi ve çok hafif bir yağmur çiseliyordu. Yayla yolunun üzerinde sıra sıra dizilmiş evlerin önünden geçtik. Yolun solunda küçük bir dere (Kormik Deresi) ve köprü gördük. Hemen köprüden karşıya geçtik. Hatta derenin üzerindeki küçük taşlara basarak, atlamalı zıplamalı olarak derenin üzerinde yürüdük. Bu sırada fotoğraf çekmeyi ve çekilmeyi de ihmal etmedik.

Trovit Yaylası’da evler ve Kormik Deresi

Ardından bütün yayla gezilerimizde yaptığımız gibi yaylanın en üst noktasına tırmanıp yaylayı tepeden seyrettik. Bildiğiniz üzere ekip olarak zoru seviyoruz. Karşımıza herhangi bir zorluk çıkmasa da, kendi zorluğumuzu kendimiz yaratabiliyoruz. Demek istediğim yaylada dümdüz yolda yürüyüp geziyi rahat rahat tamamlamak varken biz tepeye tırmanıyoruz, derenin içindeki taşlarda yürüyoruz; ama pişman değiliz. Çünkü burada gördüğümüz pespembe çiçekler tepenin bize yaptığı sürprizlerden biri oldu. Ayrıca burada yer alan salıncak kasnağı içinde salıncak ipi yer almasa da ilgimizi çekti, hemen kadraja aldık 😀

Trovit Yaylası’nın tepeden görünümü

Elevit Yaylası

Elevit Yaylası’nda doğa yürüyüşümüz

Trovit Yaylası’ndan sonra geldiğimiz yolu geri dönüp Kaçkar Dağı’nın eteklerinde yer alan 1800 metre rakıma sahip Elevit Yaylası‘na vardık. Yörede, Yezovit ve Yaylaköy isimleriyle de bilinen Elevit Yaylası’nın bitiminde Haçivanak Yaylası yol ayrımında minibüsten indik. Amacımız Elevit Yaylası’nın merkezine doğa yürüyüşü yaparak inmekti. Hafif sisli, hafif yağmurlu bir havada etrafımızda renk renk çiçekler, inekler… Doğanın keyfini çıkara çıkara yürümeye başladık. Patika yollardan, Elevit Deresi’nin üzerindeki meşhur tahta köprüden geçtik. Bol bol fotoğraf çektik, çekildik.

Elevit Yaylası’nda patika yollar

Yaylada yürüdüğümüz yollar toprak ve kaygandı; ama bu seferki yayla gezimizde kayıp düşen olmadı. Sanırım artık böyle yollarda temkinli yürümeyi öğreniyoruz. Bu gezimizde dikkatimizi çeken birkaç noktadan bahsetmek istiyorum. İnekler möö dışında farklı sesler çıkarabiliyormuş. Yanımızdan kızgın kızgın mölemek dışında farklı seslerle bağırarak geçen inekler oldu. Başta biraz korkutsa da sevimli kızgın ineklerin bize bir zararı olmadı 🙂

Elevit Deresi ve yayla evleri

Çilanç Köprüsü

Elevit Yaylası’ndan ayrıldıktan sonra geldiğimiz yolu geri dönmeye başladık. Elevit Deresi’nin üzerinde bulunan eski taş köprü Çilanç Köprüsü’nde durduk. Köprünün fotoğrafını çekip üzerinde selfimizi yaptıktan sonra köprüyü karşıya geçtik. Yeşil çimenlerin arasında biraz yürüdük. Üstü ahşap ve altı taş döşeli içi boş bir kulübe gördük, hemen kadraja aldık. Biraz vakit geçirdikten sonra minibüse binerek yola devam ettik.

Çilanç Köprüsü

Çat Vadisi ve Seyir Terası

Çilanç Köprüsü’nden sonra sıra Çat Vadisi Seyir Terası‘na gelmişti. Çat Vadisi bu gezimizde Elevit Yaylası’ndan sonra merak ettiğim 2. yerdi. Instagram’da gördüğüm Çat Vadisi fotoğrafları buranın yeşillerin içinde el değmemiş güzellikte bir yer olduğunu söylüyordu. Ancak Seyir Terası’na gidemedik. Yolun üzerinde tabelasını gördük ve pas geçtik. Meğer Turolog Ayhan Bey, gezi programımızda olmasına rağmen vaktimiz yetmez diye düşünerek buraya gitmekten vazgeçmiş. Hayallerimiz kırılmış, çok üzülmüştük; ama yapacak bir şey yoktu :'( Yolumuz tekrar buraya düşerse gitmeyi ihmal etmeyeceğiz.

Şenyuva Köyü’nde Zipline

Ecem Fırtına Deresi’ni karşıya geçerken 😀

Zilkale yolumuzun üzerindeydi; ancak daha önce defalarca gittiğimiz bir yer olduğu için durmadan devam ettik. Şenyuva (Çinçiva) Köyü’ne doğru ilerledik. Daha önce Şenyuva Köyü’ne gitmiş, hatta yazısını sitede paylaşmıştık, okuyabilirsiniz. Şenyuva Köprüsü’nü ziyaret etmek, Sevdaluk dizisinin çekildiği yerleri görmek dışında bu sefer farklı olarak kardeşim Ecem zipline bindi. Sizler de 15 TL ödeyerek bu deneyimi Fırtına Deresi’ni karşıya geçerek yaşayabilirsiniz. Bunun dışında Cugal Cafe’de dere ve köprü manzarasını seyrederek muhlama da yiyebilirsiniz.

Ortan Köyü

Yeşillerin içinde bizlerden gizlenmeye çalışan Ortan Köyü

Şenyuva Köyü’nden sonra günün tesellisi olarak Ortan Köyü‘ne gittik. Mağlumunuz Çat Vadisi Seyir Terası’na gidemediğimizden gezi programının dışına çıkmıştık zaten. Daha önce instagramda Ortan Köyü’nün birbirinden güzel ahşap evlerini görüp beğendiğim için burayı gitmeyi çok istiyordum. Dileğimiz gerçekleşti. Şenyuva yakınlarında ana yoldan ayrılan küçük bir tali yolu takip ederek 10 dakikada Ortan Köyü’ne vardık. Bu yolun çıkmaz yol olduğunu belirtmeliyim. Ortan Köyü’ne vardığımızda 550 metre rakım tabelasını gördük ve yol bittiği için minibüsten indik 🙂

Ortan Köyü

Minibüsten indikten sonra taş merdivenlerden yukarı çıkarak ahşap evlerin bulunduğu bölüme geldik. Doğanın yeşillerinin içinde kaybolmuş, bizden gizlenmeye çalışırcasına sağlamlığından da ödün vermeyen ahşap evler… Evlerin arasındaki dar sokaklarda yürüdük, bol bol fotoğraf çektik çekildik. Bu sırada “Yüreğine sor” adlı film geldi aklımıza. Gerçekten film burada çekilmiş. Uzun süre ahşap evlere bakınca film sahneleri gözümüzün önünden geçmeye başladı. Büyülenmiştik 🙂

Ortan Köyü’nde “Yüreğine Sor” filmini yaşamak 🙂

Yolun Dibi Kafe’nin Önünde Tulum Eşliğinde Horon

Ortan Köyü’nden ayrıldıktan sonra Goboş Köprüsü’nün yanındaki Yolun Dibi Kafe’ye geri döndük. Turolog’un diğer turlarındaki konuklar da buraya gelmiş, kalabalık bir ekip vardı. Tulumcu Emrah tulum çaldı, insanlar horon oynadı. Ardından sahil yolu boyunca muhteşem gün batımını seyrede ede Trabzon’a geri döndük.

Teşekkürler

Bu gezimizde biz eşlik eden herkese çok teşekkür ederim. Başka gezilerde yine birlikte olmakta dileğiyle…

Gezmek Güzel Şey & Hayat Gezince Güzel

Bir Yorum Yazın

Yazar: Ceyda

Çalışma hayatımın çok yoğun ve yorucu olduğu zamanlarda hayattan kısa bir mola alarak gezmek, görmek, farklı kültürleri tanımak, yeni insanlarla tanışmak isterim. Çalışmaya verdiğim ara yeni yerler keşfetmemi sağladığı kadar işe döndüğümde de motive olmamı sağlıyor. Ayrıca eğitim amaçlı katıldığım seminer, kurs, kongre ve sempozyumlarda da gittiğim şehirlerin güzelliklerini keşfetmek için vakit ayırmaya çalışıyor, hem geziyor, hem de okuyorum. Böylece "Çok gezen mi, çok okuyan mı bilir?" sorusuna yanıtım "İkisini de yapan... "oluyor.