Trabzon’a il dışından gelenleri gezdirmek için klasikleşmiş 3 yer vardır: Ayasofya Müzesi(Camii), Sümela Manastırı ve Uzungöl. Bunlar olmazsa olmazlarımız. Birini gezmemiş olan tam anlamıyla Trabzon’u gezmiş sayılmaz. Tabii ki farklı görüşlerde olanlar çıkacaktır. Sonuçta bu benim düşüncem.
Aslen Trabzonlu olsa da saydığım bu 3 yeri gezmemiş olan Özgün’le Ayasofya ve Sümela’yı gezmiş ve bunları diğer blogumda yazmıştım. Sıra Uzungöl’e gelmişti. Gezecek yer tek olduğu için zaman sıkıntımız yoktu. İlk defa erken kalkmak zorunda değildik 🙂
Gezi ekibi olarak buluşma yerini Forum Trabzon olarak belirledik. Tokat’a dönmeden önce Özgün’e Trabzon’un en fazla ilgi gören alışveriş merkezini de göstereyim istedim. Samet ve Ahmedov’la buluştuktan sonra Uzungöl’e doğru yolculuğumuza başladık.
Uzungöl |
Uzungöl Trabzon’a 99, Çaykara’ya 19 kilometre uzaklıkta. Aracınız yoksa Çömlekçi Mahallesi’nden kalkan minibüsler ile ya da tur vasıtasıyla gidebilirsiniz. Uzungöl’e vardığınızda sizi muhteşem bir manzara bekliyor. Heyelan sebebiyle oluşmuş göl ve çevresindeki ormanlık alan muazzam. Ormanlık alanın çoğunluğunu ladin ağaçları oluştursa da kayın, gürgen, fındık gibi çeşitli ağaç türleri mevcut. Birçok hayvan türünün bulunduğu söylense de ormanlık alan içinde yürümediğiniz sürece görmeniz pek olası değil. Yaklaşık 1000 metre yükseklikte bulunan Uzungöl ve çevresi genellikle bulutludur. Güneşli bir günde yakaladıysanız kendinizi şanslı hissedebilirsiniz.
Set göllerden bir görüntü |
Bizim için şanslı bir gündü, hava gayet güzeldi. Gölün etrafında gezmeden önce yukarı doğru ilerledikçe görülen set gölleri gezdik. Set göllerden sonra 10 ile 20 kilometre mesafede “Yedigöller” adında ufak göller mevcut. Pek övgüyle söz edilmediği için bu yaşıma kadar gitmedim. Set göllerden geri dönüp göl çevresine geldik. Burada birçok aktivite için imkan sağlanmış. Bisiklet kiralama, atv turu yapma, deniz bisikletine binme bunlardan birkaçı. Bazı sitelerde helikopter turu da yazıyor ancak ben hiç rastlamadım(Araplar için herhalde 🙂 ).
Uzungöl çevresi |
Yemek ve çevre düzenlemesi konusuna gelince birkaç şey söylemek istiyorum. Kahvaltı, alabalık ya da herhangi bir çeşit yemek için birçok restoran mevcut. Gerçekten bu işi hakkıyla güzel yapan yerler var. Ama burada benim değinmek istediğim nokta son birkaç yılda yükselen fiyatlar ve yerli turistlere karşı olan tutum. İnsan kendi memleketinde ikinci sınıf muamelesi görüyor. Zaten çevredeki Arap turist yoğunluğundan bahsetmiyorum. Adım başı onlara rastlıyorsunuz. Hediyelik eşya satan yerlerde Arap takımların atkılarını bile görmek mümkün! Çevreye gelince betonlaşma yüzünden gölün doğallığın bozulduğu birçok yerde yazıldı. Her şeyin doğalının güzel olduğuna katılıyorum ama acımasızca yapılan eleştirileri doğru bulmadığımı söylemeliyim. Uzungöl’ün güzelliğinden bir şey kaybettiğini düşünmüyorum.
Uzungöl yukarıdan görünüş |
Uzungöl’den ayrılmadan önce gölü yukarıdan seyretmenizi de tavsiye ederim. Göle geldiğinizde sizi karşılayan caminin sağından zikzaklar çizerek bu manzaraya ulaşabilirsiniz. Ne kadar yükseğe çıkarsanız görüntü o kadar güzelleşiyor. Yukarılarda restoran ve piknik yapabileceğiniz yerler de mevcut. Tabii ki biz de biraz yükseklere çıkıp manzaranın keyfini çıkardık.
Düzenleme (Ekim 2019): Uzungöl’ün yaklaşık 25 kilometre güneyinde Yedigöller adı verilen göller topluluğu bulunmakta. Oldukça yüksek bir rakımda bulunduğu için genellikle sisli. Yolu çoğunlukla stabilize olduğu için de yerliler tarafından çok tercih edilmiyor. Araçla rahatlıkla ulaşabileceğiniz iki göl bulunmakta. Bunlar Balık ve Aygır Gölü. Aygır Gölü’nün yanına kadar aracınızla gidebiliyorken, Balık Gölü için 500 metre kadar yürümeniz gerekiyor. Etrafta göreceğiniz Arapça yazılar rahatsız etse de, gölleri sis yokken görmeniz tavsiyemdir.
Trabzon’a dönüş yolculuğumuza başlamadan önce Çaykara’da çalışan lise arkadaşımız Gönül’ü alıp Sürmene’de Bozo Pide’ye geldik. İnternette yapılan yorumlarda burasının diğer yerlere göre daha güzel olduğu yazıyordu. Biz de deneyelim dedik. Pideler gayet büyük ve doyurucu. Sadece peynirli pide 12, yarı peynirli-yarı kıymalı pide 16TL idi. Lezzet olarak güzeldi ancak abartılacak kadar değil. Eğer Trabzon merkezde pide yiyecekseniz Çardak, Karpi ya da Ertuğrul Pide’de denemenizi öneririm. Bana göre bu saydıklarım daha güzel pide yapıyor. Damak zevki sonuçta kişiden kişiye değişebilir.
Peynirli-Kıymalı Pide |
Pidelerimizi afiyetle yedikten sonra Trabzon’a dönüşümüzü yaptık.
Yakın zamanda Borçka-Karagöl yazımla görüşmek üzere 🙂
Ahmet – Özgün – Ben – Samet |
Gönül’ü de ekibe kattık 🙂 |