İç Anadolu’nun Güzel Şehri Aksaray

Aksaray Bizi Neden Şaşırttı?

Gitmeden önce hakkında en ufak bilgiye sahip olmadığım şehir Aksaray‘ı, Kırıkkale’ye kıyasla daha çok beğendiğimiz doğrudur. Genellikle şehirler arasında kıyaslama yapmamaya çalışır; her şehrin mutlaka bilinmesi gereken hikayelere sahip gezilip görülmesi gereken yerlerinin olduğunu düşünürüm. Sanırım Kırıkkale’den 1 gün sonra Aksaray’a gitmemiz böyle bir kıyaslama yapmama neden oldu.

Kırıkkale’nin isim olarak ön plana çıkması, insanlar tarafından daha fazla bilinmesi, hatta Tıp Fakültesi’nin olması beklentilerimizi arttırmıştı. Ancak gördüğümüz kadarıyla Kırıkkale, bu şöhrete yaraşacak kadar gelişememiş. Kırıkkale’de çok kısa bir süre bulunduktan sonra gittiğimiz Aksaray, hem merkezi hem de çevresindeki Ihlara Vadisi, Bahattin Samanlığı gibi destinasyonlarıyla bizi kendine hayran bıraktırdı. Daha çok gezilip görülecek yerinin olduğunu gösterdi. Ancak şunu da ifade etmeliyim ki biz bu şehirlerde maksimum 2 saat bulunduk, gözlemlerimizde yanılmış olabiliriz. Yine de Aksaray’ı daha çok sevdiğimizi ifade etmek isterim 😀

Aksaray’a gitme nedenimiz değildi; ama biz bu müzeyi çok sevdik 🙂

Aksaray’da Gezilecek Yerler

Aksaray, ilim adamlarının yaşadığı bir şehrimiz olması nedeniyle ülkemizde Evliyalar Şehri olarak bilinen birkaç ilden bir tanesi. İsmi Kapadokya kralı Archeleos’tan geliyor. Türkler Anadolu’ya geldikten sonra zaman içinde değişerek son halini almış. Ayrıca Türkler Anadolu’ya geldikten sonra burada yaptırılan Beyaz Saray’ın da isim son halini alırken etkili olabildiği düşünülmekte. Gelin bu şehri hep birlikte tekrar gezelim 🙂

Aksaray’ın Merkezinde Gezilecek Yerler

Ulu Cami

Bursa’nın Ulu Camisi meşhur aslında Anadolu’da pek çok ilde Ulu Cami bulunmakta. Bu camilere Beylikler Dönemi’nde, bulunduğu ilin en büyük ve en şatafatlı camisi olduğu için “ulu” ismi verilmiş. Hatta Aksaray’daki Ulu Cami, Karamanoğlu Mehmed Bey zamanında yapıldığı için Karamanoğlu Mehmed Bey Cami olarak da biliniyor. Dışı kesme taştan yapılmış, ortasında dikdörtgen formlu kapı bulunmakta. Öğle namazı saatlerinde camiyi ziyaret ettiğimiz için çok kalabalıktı ve namazını kılan amcalar akın akın camiden çıkıyordu, içini ziyaret edemedik. Ancak öğrendiğimiz kadarıyla Selçuklu mimarisinin özelliklerini taşıyan iç tasarımı ve ahşap minberiyle en az dış görünümü kadar gidenlerin beğenisini kazanıyormuş.

Ulu Cami

Saat Kulesi

Tarihi Hükümet Konağı’nın bulunduğu meydanda yer alan Saat Kulesi, önündeki “AKSARAY” yazısıyla hoş bir görüntü oluşturuyor. Fırsat ayağımıza kadar gelmişken, “AKSARAY” yazısının önünde fotoğraf çekildik. Gezmek güzel şey site yöneticisi Serdar da fotoğraf çekildi. Ama nasıl? Tabii ki üzerinde “Bize her yer Trabzon” yazan atkısıyla 😀

Saat Kulesi

Hacı Bektaş Kurşunlu Cami

Aksaray’ın merkezinde meydanda yer alan Kurşunlu Cami, Saat Kulesi‘nin hemen karşısında bulunmakta. Selçuklu Dönemi’nde yaptırıldığı bilinse de buradaki eski caminin yıkıldığı, Selçuklu mimarisine uygun olacak şekilde yeniden inşa edildiğini bilmek gerek.

Kurşunlu Cami

Somuncu Baba Türbesi ve Cami

Aksaray’a geldiğimizde planlarımız arasında Somuncu Baba Türbesi ve Cami‘ne gitmek yoktu. Aksaray merkezde ilerlerken tabelası devamlı karşımıza çıktığı için ziyaret etmek istedik ve iyi ki gitmişiz dedik 🙂 Ancak Aksaray’da gezilecek yerleri yazan ünlü sitelerde neden bahsedilmediğine bir anlam veremedik.

Somuncu Baba Cami

Somuncu Baba, eski din alimlerinden olup Hacı Bayram Veli Hazretleri gibi pek çok din aliminin de hocasıdır. Somuncu Baba olarak bilinmesinin nedeni Bursa’da yaşarken fırıncılık yapması, “Somunlar Müminler” diyerek ekmek dağıtması ve Bursa’daki Ulu Cami’nin inşaatında çalışan işçilere de somun ekmek vermesidir. Aksaray’da Somuncu Baba’ya ait yerleşkede cami, türbe, çilehane ve minyatür müzesi bulunmakta. Minyatür Müzesi‘nde Somuncu Baba’nın hayat hikayesi minik görsellerle anlatılmış, çok beğendik. Aksaray’a gitmişken mutlaka uğranması gereken yerlerden biri olduğunu düşünüyoruz.

Somuncu Baba Minyatür Müzesi

Aksaray Seyir Terası

Somuncu Baba Türbesi’nden ayrıldıktan sonra hazır tabelasını görmüşken seyir terasına da çıkalım dedik. Aksaray’a kuşbakışı bakıp kadrajlarımıza aldık ve yolumuza devam ettik. Sizler dilerseniz restoranında oturup bir şeyler atıştırabilirsiniz.

Aksaray Seyir Terası

Aksaray Müzesi

Aksaray Müzesi şu ana kadar gördüğüm şehir müzelerine göre farklı özellikleriyle dikkatimizi çekti. Farklılıktan kastımız aslında burasının Türkiye’nin ilk mumya bölümüne sahip müzesi olması. 10 insan 2 de kedi mumyası var. Burada öğrendiğimiz kadarıyla Aksaray ve çevresinde mumyalama çok eskilerden beri bilinen ve uygulanan bir sanatmış. Hatta Ihlara Vadisi‘ne Mumyalar Vadisi de deniliyormuş. Bu bölgede bulunan bazı mumyalar da Niğde Müzesi’nde sergileniyormuş. Mumya denilince akla Mısır gelse de, ülkemizde de mumya görebileceğimiz müzelerin olduğunu bilmek sevindirici. Bunun dışında müzenin Anadolu Selçuklu kümbetlerinden ve peribacalarından esinlenilerek oluşturulan dış mimarisi de oldukça ilgi çekici. Arkeolojik kazılarda bulunan eserler artık pek çok şehir müzesinde bulunduğu için ilgimizi çekmiyor galiba 🙂 Bu güzel müzeye girişin ücretsiz olması da diğer bir artısı 🙂

Aksaray Müzesi’ndeki mumyalardan birkaçı

Kültür Evi (Vali Konağı)

Yanı başından geçerken arabadan dışarı fırlayıp fotoğrafını çektiğim Kültür Evi‘nin keşke içine de girseydik diyorum şimdilerde. Bahçesiyle uyum içerisinde olan dış mimarisiyle beğenimizi kazandı. İçine girseydik, Aksaray’ın kültürüne dair bilgi dağarcığımızı genişletebilir, eski Aksaray evlerindeki yaşantılardan kesitler görebilirdik. Ancak dışının bile bu kadar güzel olduğunu bilmiyorduk, araba yolun kenarındaydı, vaktimiz yoktu.

Kültür Evi

Kapalı Çarşı

Meydana çok yakın konumda bulunan Kapalı Çarşı, alışveriş yapmak isteyenler için iyi bir yer olabilir. Vaktimiz sınırlı olduğu ve alışveriş amaçlı gelmediğimiz için çarşının içinde küçük bir yürüyüş yapmakla yetindik.

Kapalı Çarşı

Kızıl Minare

Kırmızı tuğlalardan yapılması nedeniyle Kızıl Minare olarak adlandırılan Kızıl Minare’ye gittiğimizde restorasyon çalışmalarının yapıldığını gördük. Bu nedenle minarenin hemen yanı başında bulunan ve minareden yıllar sonra yapılan camiye girmedik. Sadece minareyi kadrajımıza aldık. Bu minareyle ilgili bahsetmediğim, ziyaret etmemizi gerektirecek bir özellik var elbet. Bu özellik, minarenin Melendiz Çayı’nın hemen kenarında yer alması ve bundan dolayı zemin kaygan olduğu için zaman içerisinde İtalya’daki Pisa Kulesi gibi eğrilmiş olması. Hatta bu özelliğinden dolayı bölgede Eğri Minare olarak da bilinmekteymiş. 800 yıldır ayakta kalması nedeniyle beğenimizi kazandı.

Kızıl (Eğri) Minare

Perek Köşkü

Aksaray’ın ünlü ailelerinden Perek’lere ait olan bu köşk oldukça bakımsız ve yıkık dökük bir görünüme sahip olsa da Kızıl Minare‘ye çok yakın konumda, gitmişken 2 dakika yürüyerek ulaşabilirsiniz.

Perek Köşkü

Aksaray’ın Çevresinde Gezilecek Yerler

Ihlara Vadisi

Ihlara Vadisi, Aksaray gezilecek yerler listesinde en üst sıralarda yer almakta. “Kapadokya’ya gelenler buraya uğramadan geri dönmemeli.” derler. Gez gez bitmez. Keşfetmek için bıkmadan sıkılmadan uzun yürüyüşler yapmak gerekir. Bu nedenle bu değerli vadinin hikayesini başka bir yazımızda sizlerle paylaştık, tıklayıp okuyabilirsiniz 🙂

Ihlara Vadisi

Selime Katedrali ve Peribacaları

Aksaray’ın Selime kasabasında bulunan katedral ve peri bacalarını görebilmek için müze kartınızı göstermeniz yeterli. Burada çok sayıda yabancı turist görebilirsiniz. Kış mevsiminde gittiğimiz için turistlerin üzerindeki kıyafetlerden mevsimin azizliğine uğradıklarını fark ettik.

Selime Katedrali’nin dış görünümü

Burası Kapadokya’nın en büyük katedrali ve zamanında bölgenin din adamları buradan yetişmiş. İlk yüksek sesli ayin de yine burada yapılmış. Katedral 2 katlı ve kayalar oyularak oluşturulmuş. Hemen karşısında Selime Sultan’ın türbesi bulunmakta.

Selime Katedrali’nin iç görünümü

Bezirhane ve Ala Kilise

Bezirhane ve Ala Kilise yan yana bulunan kayalara oyulmuş iki yapı. Bezirhane‘de bezir yağı üretiminde kullanılan araç gereçler; Ala Kilise‘de ise freskler bulunmakta.

Bezirhane ve Ala Kilise

Belisırma

Melendiz Çayı’nın kenarında yer alan ve güzel manzarası nedeniyle Rumların peristirema (hoş manzara) dedikleri Belisırma köyünün manzarasını bizler de çok beğendik. Eski taş evler kavak ağaçlarıyla birlikte oldukça güzel bir görüntü oluşturmuş.

Belisırma

Bahattin Samanlığı

Belisırma köyünde yer alan Bahattin Samanlığı aslında samanlık değil, kavak ağaçlarının oluşturduğu bir orman. Kışın gittiğimiz için ağaçların üzerinde yaprak yoktu, çok renksiz saman gibiydi. Kışın gitmemiz neden buraya samanlık dediklerini daha iyi anlamamızı sağladı 😀 Tepeden samanlığa doğru bakıp bol bol fotoğraf çektik. Bu arada saman gibi dediysem beğenmediğimden değil, oldukça ilginç bir görünüm oluşturduğundan. Samanlığı kesinlikle beğendik.

Bahattin Samanlığı

Kızıl Kilise

Aksaray’ın Güzelyurt ilçesine bağlı Sivrihisar köyünde bulunan Kızıl Kilise konum olarak farklı bir yerde. Google maps’in önerisiyle takip ettiğimiz yol çamurlu ve riskliydi. Girdiğimiz yolun sonunda kiliseye var mı acaba diye düşünüyorduk. Hava da epey kararmıştı. Yine de devam ettik ve sonunda sisin arkasında kilisenin olduğunu fark ettik. Duvarları kırmızı kesme taştan yapılan bu Ermeni kilisesini kadraja alıp geri döndük. Geldiğimiz yol bir tek arabanın sığabileceği genişlikte olduğu için ve kiliseye ulaşımı sağlayan başka  bir yol bulunmadığı için arabayı geri döndürmede zorlandık. Onlarca manevra sonrasında geri dönüp yolumuza devam ettik.

Sisin arkasındaki Kızıl Kilise’yi, aracımızın farları aydınlatırken Gezmek güzel şey de bu anları kadraja aldı 😀

Aksaray’da Ne Yenir?

Aksaray’da en hızlı ne atıştırabiliriz diye düşünürken meydandaki Ankara Döner’e girip birer dürüm ayran aldık. Tadı güzeldi. Aksaray‘ın hangi yiyecekleri meşhur diye soracak olursanız, bölgede hububat üretimi yaygın olduğu için buğday içeren yiyecekler ön planda diyebilirim. Bunu dışında Konya gibi etli ekmeğinin de meşhur olduğunu söylemeliyim.

Gezi Haritası

Gezmek Güzel Şey & Hayat Gezince Güzel

Bir Yorum Yazın

Yazar: Ceyda

Çalışma hayatımın çok yoğun ve yorucu olduğu zamanlarda hayattan kısa bir mola alarak gezmek, görmek, farklı kültürleri tanımak, yeni insanlarla tanışmak isterim. Çalışmaya verdiğim ara yeni yerler keşfetmemi sağladığı kadar işe döndüğümde de motive olmamı sağlıyor. Ayrıca eğitim amaçlı katıldığım seminer, kurs, kongre ve sempozyumlarda da gittiğim şehirlerin güzelliklerini keşfetmek için vakit ayırmaya çalışıyor, hem geziyor, hem de okuyorum. Böylece "Çok gezen mi, çok okuyan mı bilir?" sorusuna yanıtım "İkisini de yapan... "oluyor.