Biraz Tarih, Biraz Huzur: Niğde

Pandemi nedeniyle gezilerimin etkilendiği şu günlerde önüme çıkan fırsatları değerlendirme peşindeyim. Yurt içinde ziyaret etmediğim şehirleri bu vesileyle görmeye çalışıyorum. İşte bu fırsatlardan biri Ağustos ayındaki Ankara seyahatimde gerçekleşti. Sağlık kontrolü için babamla gittiğim Ankara’da 2 gün boşluğumuz olacaktı. Ankara’da kalmak istemeyişimiz sebebiyle seçenekleri değerlendirmeye aldık.

Eski çalışma arkadaşım Yusuf’un Niğde’de çalışıyor olması, bizim için bir işaretti. Müsait olduğunu öğrenince rotamızı Niğde’ye çevirdik. Daha önce de ailece Niğde’ye gelmiş; sadece Gümüşler Manastırı’nı görmüştük. Şimdi ise şehri gezme vakti.

Niğde Gezilecek Yerler

Niğde Müzesi: Müze gezmeyi seven biri değilim. Gezdiğim müzelerde farklılık olsun isterim. İşte Niğde Müzesi tam bana göre bir müzeydi. “Mumyalar Müzesi” olarak bilinen Niğde Müzesi’nde 1000 yıllık “Sarışın Rahibe” ve 4 çocuk mumyası sergileniyor. Bunların haricinde Paleolitik Çağdan başlayarak günümüze kadar tarihsel sırayla düzenlenmiş 6 teşhir salonunda birçok eseri görmeniz mümkün. Giriş ücreti 10 TL. Müze Kart geçerli.

Niğde Müzesi – Sarışın Rahibe Mumyası

Niğde Kalesi: Alaadin Tepesi adı verilen höyükte yer alan kalenin tam inşa ediliş tarihi bilinmese de, M.Ö. 8. yüzyılda yapılmış olma ihtimali üzerinde durulmakta. Bugünkü halini Selçuklu zamanında aldığı düşünülen kaleden geriye çok bir şey kalmamış. Geriye kalan kısımları ise restoran, kafe ve hediyelik eşya olarak değerlendirilmiş. İç kale ise park olarak hizmet vermekte.

Niğde Kalesi

Niğde Saat Kulesi: Kalenin güneybatısındaki burcunun yarısı yıkılarak içi doldurulmuş 20. yüzyılın hemen başında saat kulesi inşa edilmiş. Dıştan daha çok minareyi andıran eser ongen şeklinde tasarlanmış. Niğde’nin simge yapılarından biri.

Niğde Saat Kulesi

Rahmaniye Cami: Abdurrahman Paşa tarafından 1747 yılında yaptırılan cami, kalenin hemen yanında bulunuyor. Dikdörtgen yapıya sahip, küçük, şirin bir cami.

Rahmaniye Cami

Alaeddin Cami: Selçuklu mimarisinin en güzel örneklerinden bir eser. Cami 1223 yılına tarihleniyor. Çok güzel bir taç kapıya sahip. Afşin’deki Eshab-ı Kehf Külliyesi’nde olduğu gibi bu caminin taç kapısında da güneş vurduğunda insan silueti (taçlı kadın başı) belirmekteymiş. Buradaki rivayete göre caminin ustası sevdiği kıza ulaşamayacağı için aşkını kapı süslemesindeki taşa resmetmiş.

Alaaddin Cami

Sungurbey Cami: İlhanlılar Döneminde Niğde Valisi olan Sungur Bey tarafından inşa ettirilen caminin 1335 yılında tamamlandığı tahmin ediliyor. Taş işçiliği ve mimari yapısıyla görülmesi gereken eserlerden. Tadilatta olduğu için biz gezemedik.

Sungurbey Cami

Ermeni Kilisesi: Sungurbey Caminin hemen komşuluğundaki kilise 19. yüzyılda inşa edilmiş. Bazalikal planlı olan yapı bazalt kesme taştan yapılmış. Dış mimarisi oldukça sağlam duran eserin güzel bir restorasyonla turizme kazandırılması gerekiyor.

Kilise

Niğde Evleri: Genelde her şehirde bulunan geleneksel ya da tarihi evler Niğde’de bulunuyor. Bu tarz evlere ilginiz varsa adresiniz Kadıoğlu ve Cullaz Sokakları olmalı. Evlerin 19. yüzyılın sonlarında inşa edildiği tahmin ediliyor.

Tarihi Evler

Kayardı Bağları: “Dünyada malın olacağına Kayardı’nda bağın olsun” diye söz edilen yer. Şehrin en güzel yeşil alanlarının bulunduğu bölge. Güzel manzara seyretmek isteyenler için önerilir.

Kayardı Bağları

Şehrin biraz dışında eski Rum kasabaları bulunmakta. Zamanı olanlar bu kasabalarda bulunan o dönemden kalma yapıları ziyaret edebilir. Üç farklı kasabadan yerleri aşağıda yazdım.

Fertek Yeni Cami: Fertek Köyü’nde yer alan kilise 1837 yılında inşa edilmiş. Burası Niğde genelindeki kırka yakın geç Osmanlı dönemi kiliselerinden birisi. Daha sonraları camiye çevrilen yapı, Niğde ilinde kiliseden camiye çevrilen en büyük yapı olarak geçmekte.

Fertek Yeni Cami

Hamamlı Köyü (Kurdonos) Kilisesi: Kesme taştan inşa edilen kilisenin 19. yüzyılın ortalarında tamamlandığı tahmin ediliyor. Şu an için ziyarete açık değil. Dış mimarisinde dikkat çekici ayrıntılar bulunmakta.

Hamamlı Köyü Kilisesi

Yeşilburç Köyü (Teney) Cami: Listemdeki son Rum köyü kilisesi. Mübadele sonrası camiye çevrilmiş. Gittiğimizde restorasyon çalışmaları devam etmekteydi. Bölgede güzel de bir yürüyüş rotası bulunmakta.

Yeniburç Köyü Cami

Tyana Su Kemerleri: Geç Hitit Dönemi’nin başkenti Tuwanuwa, Roma Dönemi’nde ise adı Tyana. Burası Niğde’nin Bor ilçesinin Kemerhisar Kasabası. Kazı çalışmalarının devam ettiği kasaba su kemerleri ile ünlü. M.S. II-III. yüzyıla ait olan su kemerleri dönemin kentine 4 kilometre uzaklıktaki havuzdan su getirmek amacıyla inşa edilmiş. Kasabanın etrafındaki su kemerleri gün yüzeyine çıkartılmış olsa da büyük bir çoğunluğu yerin altında kalmış. Son zamanlarda yapılan çalışmalarda 4. yüzyıla ait sekizgen planlı kilise de ortaya çıkarıldı.

Tyana Su Kemerleri

Roma Havuzu: Tyana Antik Kenti’ne su sağlamak amacıyla Roma döneminde oluşturulan havuz, doğal kaynak sularının toplanması için kullanılmış. Hemen yanında yeşillikler içinde güzel bir restoran bulunuyor. Ancak havuz için aynısını söyleyemeyeceğim. Maalesef bakımsız bırakılmış, insanımız havuzun içine çöplerini atmış. Ziyaret ettiğimizde çok kötü bir koku vardı.

Roma Havuzu

Andaval Kilisesi: Şehrin kuzeydoğusunda, yaklaşık 10 kilometre uzaklıktaki Andaval Kilisesi, Roma İmparatoru Konstantin’in annesi Helena tarafından 6. yüzyılda inşa ettirilmiş. Kutsal hac yolu üzerinde bulunan eser, günümüze kadar gelebilen duvar resimleri ile önemli bir yapı. Gezilecek alan küçük olduğu için kısa sürede gezmek mümkün.

Andaval Kilisesi

Gümüşler Manastırı: Niğde’ye 4 yıl önceki gelme sebebim. Çünkü manastırın içindeki Meryem Ana freski dünyadaki tek gülen Meryem Ana Freski imiş. Doğruluğu hakkında çeşitli söylentiler olsa da oldukça ilgi çekici bir manastır. Daha önce de yazısını yazmıştım. Gümüşler Manastırı hakkındaki yazım için tıklayabilirsiniz.

Gümüşler Manastırı

Niğde’de vakti olanlar için önerebileceğim son yer Çinili Göl. Burası bir buzul gölü. Ben gitmedim, ancak çok güzel yorumlar bulunuyor. Ulaşım için Madenköy’den kalkan araçlar varmış. Kendi aracınızla Meydan Yaylası’na kadar gidip, daha sonra Karagöl ve Çinili Göl’e yürüyebilirsiniz.

Niğde’de Yemek

Yemekle çok aram olmadığı için gittiğim şehirlerde de bu konuya çok özen göstermiyorum. Niğde’nin en meşhur yemeği Niğde tavaymış. Biz bu lezzeti denemedik. Adana’ya olan yakınlığımızdan dolayı Adana kebap, ciğer ve lahmacun gibi tatları tercih ettik. Mekanlarımız ise Adanalı İsmail Usta ve Sofram idi. İkisi de bizden olumlu not aldılar.

Adanalı İsmail Usta

Bir de Niğde’nin meşhur bir içeceği bulunuyor: Niğde Gazozu. İsmail Olcay tarafından 1962 yılında üretimine başlanan gazoz, Niğde’ye gelenlerin deneyebileceği bir lezzet.

Niğde Gazozu

Giderken uzak diye tereddüt ettiğimiz Niğde’den oldukça memnun olarak ayrıldık. Bu vesileyle Niğde’de bizi ağırlayan kıymetli “karşim” Yusuf’a şükranlarımı sunuyorum 😊

Haritamı da buraya bırakayım..

Gezmek Güzel Şey & Hayat Gezince Güzel

Bir Yorum Yazın

Yazar: Serdar

Küçüklüğümden beri babam sayesinde ekonomik tatiller yaptık. Büyüdükçe babamın izinden gitmeye çalışıyorum :) Bugüne kadar kendime göre çok yer gezdim ancak bunları bloga yazma fikri arkadaşların ısrarı sonucu oluştu. Gezmek güzel şey, hayat gezince güzel :)